İz Bırakmanın Adıdır Öğretmenlik
Nasıl başlarsa hayat öyle devam eder. Merhum Mehmet Akif İnan Hocamızın ifadesiyle “Ceketi doğru yerden ilikleyerek..” başlamalı insan. 30 bin civarında –deyim yerindeyse-taze kan katılacak maarif dünyamıza. Bu sene ilk defa yeni atanan öğretmenler, doğrudan öğrenci ile tanışmak yerine,” usulsüz vusûl olmaz” ilkesi gereği, tecrübeli öğretmenler eliyle “rol-model”, “usta-çırak” ilişkisi ile başlamış olacaklar.
Tecrübe bizim anlam dünyamızda bir hayat ve hayatın öğretmenidir. Bir harfin öğretimini dahi saygı değer bulan bir medeniyetin mirasına sahibiz. Dün yaşadıklarımızdan ve yaşanmışlıklardan örnek ya da ibret almaksa tecrübe, bu yaşanmışlıklara kulak vermeliyiz evvela. Bir dizi sınavdan geçerek aramıza katılan öğretmenler bilmeli ki hayatına dokunacağımız ve hayatlarında iz bırakabileceğimiz çocuklarımız bekliyor bizi. Hasılı asıl sınav şimdi başlıyor!..
Atanarak 657 Sayılı DMK kapsamında bir memur olmak ile yetinmeyerek “Adanmış Öğretmen” olmak sevdası ve heyecanı ile “ben de varım! ” diyenler; “Oku seni yaratan Rabbinin adıyla oku!” şuuruyla “Bismillah her hayrın başıdır.” demeli ve öyle girmeli sınıfa.
Anekdotlar ve yaşanmışlıklar çoğu kere bir tecrübe ve rol-model olarak ışık tutar hayatımıza. Mesela, Nurettin Topçu’yu bilmeyenimiz yoktur. Ancak onun bir ömür derse abdestli girdiğini kaçımız bilir. Öğretmen, öğrencisinin hem dersi hem de derdi ile ilgilendiğinde iz bırakır hayatında ve; Bir okulu, bir şehri, bir ülkeyi ve belki de bir dünyayı değiştirecek kapıyı aralar!....
Eğitim Bir Sen ve Memur Sen’in de kurucusu olan Merhum M.Akif İnan, görev yaptığı Uşak İmam Hatip Lisesinde çalışırken öğrencilerini tüm yönleri ile takip ederek, onları hayata hazırladığı için bir okulu değiştiren öğretmen olmuştu. Spora yatkın olanları spor akademisine, kalemi güçlü olanları edebiyata yönlendirirken hem dersleriyle hem de dertleriyle ilgileniyordu öğrencilerinin. Bir okulun çehresi böylelikle değişmiş ve hayatlarında iz bırakmış onlarca öğrenci mezun etmişti Akif İNAN.
Bir başka rol-model olan Nevzat KOR ise, Sakarya Üniversitesi Kurucu Rektörü olarak atandığında bir şehrin çehresini değiştiren adam alarak zihinlerde iz bırakıyordu. Üniversiteye aldığı öğretim görevlilerine - ki bunların arasında Abdullah GÜL’de vardır- öğrencileri zimmetlerken, gündüzleri hocalık yapmalarını, akşamları ise onlara yol yordam öğreten – adeta- ağabeyleri olmalarını salık veriyordu. Bu gün Sakarya şehri, eğer medeniyet değerlerimiz ile barışık, ülkesini ve milletini seven muhafazakar bir şehir olarak biliniyorsa, bu vasfını Nevzat KOR’a borçludur.
Bir ülkenin kaderini değiştirecek hayrın başlangıcında -70’li yaşlarına rağmen- irade ortaya koyan M. Celalettin ÖKTEN Hocayı rol model almalı bu topraklara borcu olduğunu bilen öğretmen. İstanbul İmam Hatip Lisesinin kuruluşunda ciddi emekler ortaya koyan, ülkenin kaderini değiştirecek imam hatip neslinin yetişmesinde öncü olan Celalettin Hoca kendisine masonluk teklif edilerek, “ -daha kolay hizmet edersin, kimse sana ilişmez” dendiğinde,
“ – Cehenneme seccade sermem! ” diyerek kıblesi şaşmışlara ders verişini zihinlerine kazımalı medeniyet değerleri bilinciyle dopdolu muallimler.
Merhum Sebahattin ZAİM Hocanın deyişi ile “ Siz bir hayrı başlatın, onun nerede duracağı belli olmaz.” düsturunu hayatına mihenk edinen Hasan El- Benna’da bir öğretmendi ve dünyayı değiştirmeye talip nice yiğitlerin, “ Namazda Allah’ı birlemek için kalkan şehadet parmağımı bir zalimi onaylamak için asla kaldırmam! ” diyen adanmış hayatları yetiştirdi.
Bir şahitlik ayı olan şubatta aramıza katılan arkadaşlar,
Hoş geldiniz!…
Atanmış olmakla yetinmeyerek “ adanmış öğretmen” olmaya talip kardeşler,
Şeref verdiniz!...
Ne iyi ettiniz de geldiniz!...