İhtisas Kurumları
HAREKET SPOR KLÜBÜ

HAREKET SPOR KLÜBÜ

GENÇ HAREKET SPOR KLÜBÜ

WEB SİTESİNE GİT
Mutlu Aile

Mutlu Aile

Mutlu Aile Mutlu Çocuk Eğt. Kül. ve Day. Der.

WEB SİTESİNE GİT
Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

WEB SİTESİNE GİT
GİV

GİV

Girişimci İş Adamları Vakfı

WEB SİTESİNE GİT
İnsan Vakfı

İnsan Vakfı

İnsan Eğitimi Kültür ve Yardımlaşma Vakfı

WEB SİTESİNE GİT
İdris ŞEKERCİ

Her şerde bir hayır, her şerden bir ders vardır.

İyiliklerin artırılması, kötülüklerin azaltılması bizim varlık sebebimiz. Hangi işle meşgul olursak olalım vazifemiz budur. Dağda çoban olsak da, iş yerinde çalışan ya da okulda öğretmen durum aynıdır. Medeniyet değerlerimizin ve inancımızın bize yüklediği bu asli görevi, birey olarak da kurumsal olarak da görmezden gelmek ya da pas geçmek kendimizi inkar olur.

Hani hepimizin zihninde derin iz bırakan uyarı vardır ya; “Adalet güzeldir yöneticide olursa, cömertlik güzeldir zengin de olursa!..” işte bazı hassasiyetler bazı kişilerde olursa daha da güzeldir hasılı. Toplumu dönüştüren unsurların başında öğretmen gelir. Bu durum, onun aynı zamanda rol-model olduğunu da ortaya koyan bir vakıadır. Beyaz bir sayfada küçücük siyah nokta nasıl ki hemen kendisini belli ediyorsa; bir eğitimcinin dilinden çıkan kötü bir söz de yanlış bir davranışta öyledir.
 
Bugünlerde istismar üzerinden hedef tahtasına oturtulan kişinin mesleği öğretmen olunca ister istemez bizim de ilgi alanımıza girdi mesele. Bir kurumun pervasızca eleştirildiğine tanık olduk. Oysa “suçun şahsiliği” evrensel bir hukuk kuralıydı; ancak maksat üzüm yemek olmayınca “dinimi ta’n eyleyen bari müselman olsa!” hesabı her türden gayri ahlaki ve gayri meşru durumlarını “özel hayat” adını verdikleri nevzuhur bir gerekçeyle meşrulaştırma çabasında olan malum zevatın linç girişimlerinin sebebi ne ola ki?!
 
Aziz Nesin Vakfı’nda benzer hadiseler yaşandığında olaya odaklanan ve kurumu suçlamayan bu arkadaşlar -ki vakfın faaliyetlerine dair eleştirim olsa da ben de aynı kanaatteyim- birden ahlak abidesi kesiliverdi. Her türden ahlaksızlığı özendiren yayınlarıyla durdukları yeri ele veren bu kesimin belli ki derdi başka!
 
Sözüm ona bir eğitim sendikası Karaman’da yaşanan olayı diline dolarken LGBTİ’lilere özgürlük isteyen sendikalarında komisyon kurmalarını nasıl izah edersiniz? Ayrıca -hangi mahfilden aldıkları emirle bilinmez- toplumun değer kodlarını bozmak isteyen, “normal olduk ta bir b…k mu oldu?!” edep dışı sloganlarla okulları kirleten ve bunu da tılsımlı laf özel hayat ile masum gösteren patolojik durumu varın siz hesap edin!...
 
Bizim değerlerimizde suçu işleyenin kimliğine, statüsüne ve siyasi görüşüne bakılmaz. Suçun ve ahlaki marazların her türüne karşı tavrımız nettir. Çünkü biz “Kızım Fatıma da olsa!...” diyerek cürüm işleyenin şahsının önem arz etmediğini ve herkese uygulanan müeyyidenin uygulanacağını çağlar öncesinden haykıran bir peygambere yaslanan bir anlayış ile yol yürürüz. Hangi suç olursa olsun, hangi gayri ahlaki ve gayri meşru davranış olursa olsun, asla perdelemek ve suçluyu savunmak gibi bir yanlışa düşmeyiz. Ancak şunu da iyi biliriz ki suçlanan kişinin mesleği ve meşrebi nedeniyle aynılaştırıcı tutum doğru değildir. Kurumlar suçluyu veya işlenen suçu savunuyorsa eleştiriyi hak eder.İdeolojik hazımsızlık yüzünden kurumlar ve camialar yıpratılıyorsa burada başka hesaplar var demektir. 

Sonuç olarak can sıkıcı bu meselede  “Her şerde bir hayır vardır ve her şerden bir ders vardır” tespiti doğrultusunda kendi sokağımızın temiz tutulması anlamında kimi tedbirlerin alınması ve varsa safralarımız- ki her kurumda çürük elma vardır- kurumlarımızı ilzam eden bir boyuta ulaşmadan gerekenin yapılması zarurettir. Hızlı büyümenin ve kitleselleşmenin handikaplarını da dikkate alan başkaca tedbirlerin alınması bu şer’den almamız gereken en önemli derstir vesselam!..

İdris ŞEKERCİ
Eğitim Bir Sen İstanbul6 Şube Başkanı
 

Diğer Makaleleri