94 RUHUNA YAKIŞAN BİR BERATTIR BİZİ KURTARACAK OLAN

Bazı kelimelerin yazılışları aynı olmakla birlikte farklı anlamlara geldiğini biliriz. Bunlara sesteş kelimeler dendiğini söylemeye hacet yok elbette. On bir ayın sultanı Ramazan-ı şerifin müjdecisi olan gecenin adının berat olduğunu biliyoruz. Ancak kadim devlet geleneğimizde bir göreve atanan ya da o işe mahsus ayrıcalık verilen kişiler için çıkarılan buyruğa da berat dendiğini duymuş muydunuz?

Bir kaç gün önce idrak ettiğimiz Berat’ın temize çıkmak anlamına gelmesi, hukuki bir terim olarak da kullanılmasına neden olmuş olacak ki “atılı suçlamalar” dan yargılanan ve temize çıkan kişiler için de beraat etti ifadesini kullanırız. Şimdi şöyle arkamıza yaslanarak devletin verdiği berat ile hüküm sürenler ve Berat gecesini ihya edenler arasında bir analiz denemesi yapalım. Tabi bazı berat sahibi kimselerin bu makama seçim yoluyla geldiğini de hatırlatarak yapalım bunu..

Bilecik’ten başlayalım isterseniz. Hani şu öğretmeni, polisi ve hatta kendi çocuğu için bir babayı ve kız kardeşi için abiyi potansiyel tacizci olarak etiketleyen ve bunu şehrin caddelerindeki bilboardlarda afişe eden adamdan bahsediyorum. Acaba, kendilerini fütursuzca tacizci olarak etiketleyen o zatı, şehrin başına getiren kaç öğretmen, polis, baba ya da ağabey, berat gecesinde o cürmün vebalinden arınmak ve temize çıkmak istemiştir?

LGBTİ ve türevleri üzerinden milletleri ifsat etmeye azmetmiş küresel baronların icadı olarak not edebileceğimiz İstanbul Sözleşmesi’nden aldığı cesaretle çalışanlarına “Toplumsal cinsiyet eşitliği” dersi vermek isteyen İmamoğlu beyefendiye İstanbul’u emanet edenlere kabul edilecek bir dua imkanı verilseydi ne yapmak isterlerdi?

Şu, kendilerinden önce göreve getirilen bürokratları başka siyasi iktidarların adamları ve “istenmeyen adam” ilan ederek kendisine berat veren iradeyi unutan makam sahiplerine ne demeli?

Devletin içine sızmış sözü bize benzeyen lakin özü okyanus ötesi küresel baronlara ait olduğu ifşa olan FETÖ ile mücadele kapsamında yapılan mücadelede görev verilmiş okul müdürlerini bir türlü hazmedemeyen, her yönetmelik değişikliğinde onları budayacak yeni hamleler peşinde koşanlardan  “beri olmak” istemez miydiniz?

Umarız bu Berat, 94 ruhunun sıkça konuşulduğu bu günlerde tepeden tırnağa arınma iradesinin bir başlangıcı olur. Pişmanlıkların  -mümkünse-telafisine, ders vermek isterken yüzleştiğimiz zulmetin demosu diyebileceğimiz bu karanlık bize iyi bir ders olur. Bize bizden başka hayrı dokunacak kimsenin olmadığını öğrendiğimiz bu günlerin nihayete ermesine vesile olmasını ümit ettiğimiz bu berat, inşallah sadece Ramazan’ın müjdecisi olmaz ve  Merhum Erbakan’ın “Biz Beraat ettik” ifadesiyle çıkılan yolun neticesi olarak kayıtlara geçen 94 ruhuna yakışır yeni beratların da başlangıcı olur.

İdris ŞEKERCİ

EBS İstanbul 6 No.lu Şube Başkanı