İhtisas Kurumları
HAREKET SPOR KLÜBÜ

HAREKET SPOR KLÜBÜ

GENÇ HAREKET SPOR KLÜBÜ

WEB SİTESİNE GİT
Mutlu Aile

Mutlu Aile

Mutlu Aile Mutlu Çocuk Eğt. Kül. ve Day. Der.

WEB SİTESİNE GİT
Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

WEB SİTESİNE GİT
GİV

GİV

Girişimci İş Adamları Vakfı

WEB SİTESİNE GİT
İnsan Vakfı

İnsan Vakfı

İnsan Eğitimi Kültür ve Yardımlaşma Vakfı

WEB SİTESİNE GİT
GENÇ KALEMLER

Müslüman Kardeşimiz: Hasan El-Benna / Özkan Aydemir

Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın kurucusu, mücadele insanı Hasan el-Benna aynı zamanda büyük bir fikir adamıdır. Benna şehadetle sonuçlanan tüm hayatı boyunca yaşamı ve eserleriyle emperyalizme karşı bir hareket oluşturulmasını ve Müslüman milletlerin bir olmasını savundu. Benna, Osmanlı istikrarının bozulduğu ve sömürgeciliğin istikrarsızlığınınhâkim olmaya başladığı bir dönemde yetişti. Fikirlerinin oluşmasında ve olgunlaşmasında bu dönem etkili oldu. Büyük kentte yaşadığı yıllarda İngiliz işgali altındaki ülkesinin siyasal, sosyal, ekonomik ve ahlaki olarak nasıl çöküşe sürüklendiğini yakından görme fırsatı bulmuştu. Kahire’de okuduğu yıllarda Muhammed Abduh ile Reşid Rıza’nın eserlerini okuması, küçüklüğünde aldığı sufi terbiyeyle birleştiğinde siyasal bilincinin selefilik ile sufiliğin orijinal bir karışımı olarak şekillenmesinde belirleyici oldu. Fikirlerini amelleriyle de birleştirince işgalci İngilizlerin ve onun işbirlikçilerin zulmettiği mazlum Mısır halkının sesi oldu. Benna’nın iki temel öğretisi olmuştur: Birincisi ile kendi toplumunu bireyden başlayıp topluma doğru ıslah etmeyi hedeflerken; ikinci aşama olarak da bu insanları siyasi olarak bilinçlendirip Osmanlı sonrası oluşan kaos ortamında istikrarlı bir siyasi yapıya kavuşturmaktı.

Benna’ya göre en önemli problem; Avrupalı sömürgecilerin parça parça yutmasını kolaylaştıran İslam dünyasının yüz kızartıcı zayıflığıdır. Arap milliyetçileri ile aynı tavırda olmayan Benna, Osmanlı Devleti’nin parçalanmasından derin bir üzüntü duymaktaydı. İslam ülkelerinin birliğini savunan Benna’ya göre hilafet; İslam birliğinin sembolüdür. Ona göre İslam’da birçok hükümler halifeyle ilgilidir. Hilafetin ilgasından sonra Müslümanların onu tekrar diriltmeye çalışmaları, bir görevdir. Benna’ya göre hilafet aşamalı olarak gelecektir. Önce İslam milletleri arasında kültürel, sosyal ve iktisadi işbirliği yapılmalı ardından İslam milletleri birliği kurulmalıdır.

Benna, emperyalizmi ve sömürgeciliği uluslararası hırsızlık olarak tanımlar. Ona göre İslam; Müslümanların herhangi bir gaspa, herhangi bir zalime boyun eğmelerine asla müsaade etmez ve eldeki bütün imkanlarla bu hırsızlığa karşı savaşmayı emreder. Benna’ya göre din ile devlet, dünya ile uhrevi hayat kesinlikle birbirinden ayrılamaz. Benna’ya göre İslam ve siyaset ikilisini ayırmak mümkün değildir;

“İslam ve politikadan bahseden hangi insana bakarsanız bakın, onların her iki olgu arasını kesin çizgilerle ayırdıklarını görürsünüz. Bu iki kavram insanların çoğuna göre asla bir araya gelemez ve birleşemez… İslam siyaset değil, sosyal hayat değil, ekonomi değil, kültür değil de ya nedir? İslam canlı bir şuurdan yoksun olarak kılınan şu namazlar mı yoksa sadece kuru sözler midir? Kur’ân mükemmel, sağlam ve ayrıntılı bir sistem olarak indirildi ey kardeşim! Ben net ve açık şekilde İslam’ın, düşmanların çizdikleri, Müslümanlara kabul ettirmeye çalıştıkları bu dar anlamın dışında bir şey olduğunu ilan ediyorum. Hiç şüphesiz İslam hem inanç, hem ibadet, hem vatan, hem millet, hem hoşgörü, hem kuvvet, hem ahlak, hem madde, hem kültür, hem de kanundur. Müslüman, İslami hükümlerin, ümmetinin tüm işlerini idare etmesini isteyen kişidir. Müslümanların işleri uğrunda zorluğa katlanmayan onlardan değildir.”

Buradan hareketle Benna’nın bütüncül bir İslam anlayışına sahip olduğunu görüyoruz. Benna bu düşüncelerinin hayata geçirilmesi için ihtilalci, tepeden inme bir değişimi savunmadı. Önce Müslüman birey inşa edilecek, Müslüman ailenin inşası, Müslüman cemaatin, Müslüman toplumun ve Müslüman devletin inşası. Hilafetin ilgasıyla adeta imamesi kopan bir tesbihin taneleri gibi dağılan İslam devletleri, tekrardan bir araya gelecek, peygamberliğin vekaleti olan hilafet tekrardan tesis edilecektir. Yani Benna ıslah yöntemiyle dönüşümü savunmuştur. Cihadı silahlı mücadele olarak savunduğu tek yer yabancı işgale karşıdır.

Şehid Seyyid Kutub’un “Bu adam büyük bir ’Benna’dır. Hem de dahi bir Benna (bina eden, yapan)” dediği Şehid Hasan el-Benna biz gençler için düşündükleriyle amel edebilen bir dava adamıdır.

Diğer Makaleleri