İhtisas Kurumları
HAREKET SPOR KLÜBÜ

HAREKET SPOR KLÜBÜ

GENÇ HAREKET SPOR KLÜBÜ

WEB SİTESİNE GİT
Mutlu Aile

Mutlu Aile

Mutlu Aile Mutlu Çocuk Eğt. Kül. ve Day. Der.

WEB SİTESİNE GİT
Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

WEB SİTESİNE GİT
GİV

GİV

Girişimci İş Adamları Vakfı

WEB SİTESİNE GİT
İnsan Vakfı

İnsan Vakfı

İnsan Eğitimi Kültür ve Yardımlaşma Vakfı

WEB SİTESİNE GİT
GENÇ KALEMLER

HASAN EL-BENNA’YI ANLAMAK / MEHMET YETİM

İnsan unutan bir varlıktır. Sürekli olarak hatırlamaya, telkin edilmeye ihtiyacı vardır. Bizlerin hayatında yer eden değerleri, ilkeleri sürekli gündemimizde tutmamız gerekmektedir. Aksi takdirde gündelik olaylarla, güncelin peşinde saatlerimiz, günlerimiz heba olabilmektedir. Müslüman gençlerin kendi gündemlerini üretebilmeleri, bunun üzerinde yoğunlaşmaları hayati önem arz etmektedir. Ancak belki bu sayede olanca hızıyla geçen hayattan sıyrılıp düşünme melekelerimizi kullanmaya imkân bulabiliriz. Düşünceler etrafında kümelenen fikirler bize bir yol haritası çizebilir ve bizleri harekete geçirebilir.

Yeryüzü müstekbirleri dünyada hedeflerine ulaşmak için oldukça planlı, sistematik ve çalışkan durumdalar. Hedeflerini, programlarını kısa vadeli değil uzun vadeli planlıyorlar ve bunun için arı gibi çalışmaktalar. Bizlerin ise bu durumda nereye doğru gittiğimiz sorusu süratle sorulmalıdır.

Amin Maalouf’tan iktibasla, günümüz dünyasında sıkça rastladığımız üzere her şeye üzülmek, kafa yormak ancak değiştirme, düzeltme çabasında olmamak büyük bir sorun olarak duruyor. Sorumluluk bilincinin giderek azaldığı dönemimizde değiştirmeyi, dönüştürmeyi düşündüğümüz hedefler için bir yol tutmalıyız. Ve bu yolun sürdürülmesi için köşe taşlarımızı iyi seçmeliyiz. Yolun uzun soluklu yürünebilmesi için doğru bir metot, hedefler ve ilkeler etrafında hareket etmek artık daha da elzem hale gelmiştir. 

Bu yazımızda, bizlere her şeyin en karamsar gözüktüğü zamanlarda dahi ümitsizliğe kapılmamayı öğreten, dünyada her zaman verilecek bir mücadele olduğunu gösteren Hasan el Benna’yı anlama gayretinde olacağız. Kollektif hareket etmenin, uzun vadeli planlar ile hedeflediklerimizi gerçekleştirmenin hayal olmadığını bizlere gösteren Benna, İslam dünyasında ciddi bir tecrübe bırakmıştır. Her insanın hikayesinde olduğu gibi insanın yaşadığı coğrafya, içinde bulunduğu siyasi koşullar insanın hayatından bağımsız olmamaktadır. Düşüncelerimiz, yönelimlerimiz içinde bulunduğumuz ortamda şekillenmektedir. Benna’yı anlamak için dönemin siyasi koşullarını, sosyal hayatı, dönemin özelliklerini iyi tahlil etmeliyiz.

İslam dünyası yaklaşık olarak üç yüzyıl öncesine kadar çok yönlü bir kuşatmayla karşı karşıya değildi. Ancak 17. ve özellikle de 18. yy’da sistematik çok yönlü bir kuşatmayla karşılaştı. Bu dönemler kaosun İslam dünyasında baş gösterdiği zamanlardır. Geçmişte askeri olarak yüzleştiğimiz müstekbirler artık ekonomi, eğitim, dil ve birçok yönden Müslüman halkları kuşatmış bulunuyordu. En son olarak da temsil ettiği değerler bakımından hilafetin kaldırılması Müslüman halklar üzerinde şok etkisi oluşturmuş görünüyordu. Hatıratlardan okuduğumuz üzere o dönemin alim, mütefekkir kesimlerinde gündem; Müslüman halkların içinde bulunduğu çaresizlik, hilafet, ahlaki yozlaşmalar gibi konulardı. Müslümanların o dönemdeki birincil gündemlerini bu sorunlar oluşturmaktaydı. Eserlerinden okuduğumuz kadarıyla -özellikle Risaleler ve Hatıralarım- Hasan el Benna’nın farkını anlamış bulunuyoruz. Bizlere ibret olması gerek bir vakıa var. Öncelikle kriz, problem belirleniyor. Problemler ile yüzeysel olarak yüzleşmek yerine temel sebepleri üzerinde kafa yoruluyor. Bunun üzerine kısa vadeli değil uzun vadeli, ne yaptığını bilen adımlar atılıyor. Mısır’da başlayan bu hareket kısa sürede uluslararası bir boyut kazanıyor. Böylece, ellerindeki enerjiyi tüketmek yerine, bunu doğru kanalize ederek 20. yy’ın en teşkilatlı ve aktif İslami Hareketi oluyorlar.  Buradan hareketle Hasan el-Benna ve Müslüman Kardeşler Hareketi bize gösteriyor ki, dünyada kötülükle mücadelede eğer samimi isek gündelik tartışmaların, siyasetin peşinde zaman öldürmek yerine sistemli, ne yaptığını bilen kişiler, kurumlar olmak durumundayız. Güncel sorunlarımızı çözmek için sloganikliği aşıp sorunun temel felsefesi üzerinde didik didik arayıp çözümler üretmek için makul yollar izlememiz gerekiyor.

Hasan el Benna’nın, döneminde bu kadar etkili olmasının sebebi, kendisinin savunduğu değerleri yaşayan, konuştuğunu yaşayan bir şahsiyet olmasının, samimiyetinin olduğunu düşünüyorum. Bizler bir fikri yaymak istiyorsak önce buna kendimiz inanacağız ve temsil edeceğiz ki fikirlerimiz yeşersin.  Ümitsizliğe düşmeden dünyada iyiliği yeşertmenin derdinde olanlara Benna şöyle sesleniyor. “Yarınlar yorgun olanların değil rahatından vazgeçenlerin olacaktır.”  Yarınlara dair umuduz baki.

Diğer Makaleleri