İhtisas Kurumları
HAREKET SPOR KLÜBÜ

HAREKET SPOR KLÜBÜ

GENÇ HAREKET SPOR KLÜBÜ

WEB SİTESİNE GİT
Mutlu Aile

Mutlu Aile

Mutlu Aile Mutlu Çocuk Eğt. Kül. ve Day. Der.

WEB SİTESİNE GİT
Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

WEB SİTESİNE GİT
GİV

GİV

Girişimci İş Adamları Vakfı

WEB SİTESİNE GİT
İnsan Vakfı

İnsan Vakfı

İnsan Eğitimi Kültür ve Yardımlaşma Vakfı

WEB SİTESİNE GİT
GENÇ KALEMLER

İMTİHAN VAR… / NURA ÇELİK

“Allah sizin aranızdan cihad edenleri ve sabredenleri açığa çıkarmadan cennete gireceğinizi mi sandınız?” (Âli İmrân 3/142) der, Rabbimiz. Kur’an’da cennete girebilmenin birçok yolu bildirilmiş olsa da onlardan biri de bu âyetimizdir. Ahiret saadetini elde etmenin yolu canlarıyla, mallarıyla yapılan cihad eylemidir. Aynı durumda zorlu imtihanda sağdakilerden olabilmek için sabır düsturunu elden bırakmamaktır. Kur’an’ın muhatabı olan insanlar bu âyeti hayatlarında uygulamaya çalışmışlardır. Onlardan biri de iz bırakmış biri olan Mehmet Âkif Ersoy; cihad ederek, sabrederek ve ümmet için dertlenerek geçirdiği hayatıyla bize güzel bir örneklik teşkil etmiştir.

20 Aralık 1873’ te İstanbul / Fatih’ te doğmuştur. İlköğrenim hayatına dört yaşında Fatih'te Emir Buhari Mahalle Mektebi’nde başlamıştır. İki yıl sonra ilkokul bölümüne geçip aynı zamanda babasından Arapça öğrenmeye başlamıştır.

Eğitimini sürdürürken babasını genç yaşta kaybetmiş ve kendi ayakları üzerinde durmak zorunda kalmıştır. 1889 yılında başladığı Mülkiye Baytar Mektebi’ni 1893 yılında birincilik ile bitirmiştir. Dil eğitimine büyük ilgi besleyen Mehmet Âkif, mezuniyetinden sonra Fransızcasını geliştirmiştir. Öyle ki gazetelerde çeviri yapacak duruma gelmiştir.

Zor zamanlarda dahi ilimle meşgul olan ve görevden kaçmamış biri olan Âkif, insanların ona çağdışı olduğunu söylemesinden kendisini kurtaramamıştır. Yazar, keskin aklı ile “Bize çağ dışı diyorlar doğrudur; çağlar açtık, çağlar kapattık. Çağlar bizden geri.” diyerek insanlara cevap vermiştir.

Hayatta en önemli kurumlardan biri olan evliliğe gelince, Akif 1898’de yirmi beş yaşındayken Mehmet Emin Beyin kızı İsmet Hanımla evlenmiştir. 6 çocuğu olan Mehmet Akif Ersoy’un çocukları hakkında pek bilgi bulunmamaktadır, fakat Emin Ersoy babası ile daha fazla vakit geçirdiği için babası hakkında bizlere birçok bilgi aktarmıştır.

Şairimiz ömrü boyunca mütevazı yaşamıştır. İslam ümmetini o kadar çok dert edinmiş ki kalemi her eline aldığında gözyaşlarını tutamamıştır. Neslin kaybolmasına, moda adı altında insanlığı sürükleyen yeni dünyaya bir hayli hüzünlenmiştir. Toplum sorunlarıyla ilgilenmeyen ve sadece kendi derdiyle ilgilenen insanlardan farklı olarak Âkif, hayatın gerçeklerini gören, onlarla iç içe yaşamış soyut bir âleme kapanmadan maddi âlemdeki sorunların çözümü için mücadele eden toplumcu bir şair ve dava adamıdır.

Balkan Savaşı, Çanakkale Muharebeleri ve Kurtuluş Savaşı dönemlerinde çeşitli görevlerde bulunup, Balıkesir'e giderek 6 Şubat 1920 günü Zağnos Paşa Camii'nde bir hutbe vermiştir. Kurtuluş savaşı sırasında ülkeyi karış karış gezerek halkı bilinçlendirmiştir. Her koyun kendi bacağından asılır, anlayışı ile hareket etmemiş, muhakkak toplumun içerisinde bulunmuş ve bulduğu çözümleri dile getirmiştir. Yazının girişinde zikrettiğimiz âyet doğrultusunda, sırf Allah için ailesini bırakarak şehirden şehre gitmiş, gerek diliyle, gerek fiiliyle ve gerek kalemiyle hakkı tebliğ etmeye çalışmış, cihadı yaşam tarzı olarak benimseyip hep bu sahalarda bulunmuştur.

Uzun savaş yılları ve devletin parçalanması karşısındaki karamsarlık, bitkinlik, fakirlik ve yılgınlığı ortadan kaldırmaya; halkı, kendine getirerek üzerine düşeni yapmaya şu sözleriyle davet etmiştir: "Dünya koşuyor‘ söz mü? Beraber koşacaksın; / Heyhat, bütün azmi; sen arkanda bıraktın! / Dünya koşuyorken yolun üstünde yatılmaz; / Davranmayacak kimse bu meydana atılmaz."

Çalışmayan, yarınlarını düşünmeyen, ülkesine sahip çıkmayan bir toplumun düşeceği perişan durumu ise şu mısralarla ortaya koymuştur: "Hem vatan gitti mi, yoktur size başka vatan; / Çünkü mirasyedi sail kovulur her kapıdan."

Âkif‘in gözlemleri sağlam, çözümleri isabetlidir. Görüşleri, bugün bile değerinden bir şey kaybetmiş değildir. Çünkü o, halkın içinde bir insandır. Anadolu‘yu karış karış dolaşmış, milli mücadele yıllarında askere moral aşılayan heyette yer almış, cami kürsülerinden halkı uyandırmıştır. Doğu‘yu ve Batı‘yı iyi tanımış, dünyanın nabzını tutmasını bilmiştir. Batı‘da Almanya ve Fransa‘yı; Doğu‘da Mekke, Medine, Mısır, Lübnan gibi İslam beldelerini dolaşmıştır.

Yakın çevresinden Mehmet Âkif’i dinlemek istersek, Sırât-ı Müstakîm dergisinde arkadaşlık yaptığı Eşref Edip, Mehmed Âkif’in ömrü boyunca inandığı gibi yaşama çabasında olduğunu şu sözleriyle ifade eder: “Âkif, sadece bir köşeye çekilip düşündüklerini ve duyduklarını yazmakta kalan bir şair değildi. Aynı zamanda doğru bildiği şeyleri yapmaya çalışan; hareketlerini samimi duygularına uygun düşürmeye uğraşan bir cemiyet adamıydı.”

Şairimiz imtihan hayatını yaşamış ve ahiret hayatına intikal etmiştir. Yaşantısıyla bizlere büyük dersler bırakmıştır. Hem hayatta iken karşılaştığı insanlara, geçtiği yerlere hem de vefatından sonra bıraktığı eserleri ile hep iz bırakmıştır. Bu zorlu dünyada gayreti hiçbir zaman terk etmemelerini hem söylemiş hem de hayatına geçirmiştir. Misal olarak şu mısraları zikredebiliriz;

“Allah'a dayandım!” diye sen çıkma yataktan...

Ma'na-yı tevekkül bu mudur? Hey gidi nadan!

Ecdadını, zannetme, asırlarca uyurdu;

Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu?

Âkif’in vefatının üzerinden seksen dört sene geçmesine rağmen, bugün de Müslümanların ondan öğreneceği çok şey vardır. Kendisi ile ilgili “O kulağına fısıldanan bir ezanla geldi fakat bir sela ile unutulup gitmedi.” denmiştir. İmtihanında yılmadan gayret etmesi, mütevazı yaşayışı tercih etmesi, insanların ona karşı gelmesine rağmen bildiği doğru yolda şüphe etmeden ilerlemesi onun meziyetleri arasındadır. Aynı zamanda sadece kendisini düşünen değil Müslüman kardeşlerini de düşünerek onların da cennete girmesini istemesi gibi. Rabbim bizlere de öncülerimizin gayretlerinden nasip etsin. Allah rahmetiyle muamele etsin!

Diğer Makaleleri