İhtisas Kurumları
HAREKET SPOR KLÜBÜ

HAREKET SPOR KLÜBÜ

GENÇ HAREKET SPOR KLÜBÜ

WEB SİTESİNE GİT
Mutlu Aile

Mutlu Aile

Mutlu Aile Mutlu Çocuk Eğt. Kül. ve Day. Der.

WEB SİTESİNE GİT
Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

WEB SİTESİNE GİT
GİV

GİV

Girişimci İş Adamları Vakfı

WEB SİTESİNE GİT
İnsan Vakfı

İnsan Vakfı

İnsan Eğitimi Kültür ve Yardımlaşma Vakfı

WEB SİTESİNE GİT
Abdulkadir SEVEN

Etiket Ruhu Bozar

Kırk yaş ve üzeri olanlar bilirler. Merdiven altı çay ocakları, mescitlerin soğuk odaları meskenleri olup geleceğe dair hiçbir dünyevi beklenti içine girmeden ''Davet ve hidayet'' kavramlarını içselleştiren, derdi davası olan, kimi on beşinde, kimi yirmisinde bir gençlik.
 
Kenan Evren Cumhurbaşkanı ve Müslüman Gençlerin yeni taban bulduğu dönemdi. Ailelerin geleneksel dini algılamalarından farklı bir nesil meydana gelmişti. Bu nesil ''Tevhid- Adalet - Asrı Saadet'' diyordu.
 
O günün konjonktürel şartlarında ev halkaları gizemli, grup hocası, ağabeyi ise pek ortalıkta dillendirilmezdi. Beyazıt'ta bir miting yapılacağı zaman üç beş gün önceden ağabeyler bölgelere gelip halkalarda söylerdi. ''Medeni Vahşet, Geçliğin imanını sorularla çaldılar vs.'' kitaplar yasak yayınlar olarak el altından satılırdı. Mahalle, semt, ilçe sorumlusu hoca ve ağabey olmak sıkıntılı işlerdi. Ne karizması vardı, nede etiketi. Yükün hamaliyesini onlar çeker. Her etkinlikte onlar daha fazla çalışmak zorunda kalır, gece yarılarında anahtarla evlerine gizlice girerlerdi. Ama en az şikayetçi olanda olanlardı. Adeta maraton koşucusu gibi koşar tribünlerden gelen yuhalama ve alkışlara aldırış etmeden cehdi gayret gösterip fisebilillah çalışırlardı. Bu başkanlık işinde ne makam vardı. Ne mal, ne de imtiyaz. Sadece Rabbim razı olsun yeter.
 
Onların içinde nice halisane ağabeyler şehadeti tattı. Kimileride yollarından şaşmadı, istikamet üzere ''Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.'' Emrinin muhatapları oldular.  Doksanlı yıllar bu şekilde amatörce de olsa ihlaslı ve samimi havada geçti.
 
Günümüze geldiğimizde ise şartlar tamamen değişti. Liyakat, takva, konuya hakimiyet; bunların pek te değeri yok. Çünkü ismin başında ünvan olması şart. (BAŞKAN)
 
Atölyeler, etkinlikler, Belediyelerin imkanları, Bakanlıkların proje ödenekleri... Adeta her türlü imkan ayaklarımızın altına serilmiş. Bunca etklinklerin içinde kaliteli ve yüreği Allah'ın davası için atan kaç Genç çıkartabiliyoruz. Bütün kurumlar tıkabasa insanla dolu. Bunca insan arasında gözler ''Sabıgunlar (Öncüler)'' arar oldu. O geçmişte merdiven altı dediğimiz 15-20 sinde amatörce çalışma yapan şimdi yaşları 40-50 yaş olanlar hala sahada çalışma yapıyor.
 
Sanal bir sosyal medya ağı var. Gençliğin imtihanı düne göre çok fazla. Her türlü imkan ayaklarını altına serilmiş. Bilgi edinme sorunu yok. Bir rahle önünde diz çöküp bacaklar kırılırcasına ders dinleme yok. Hocaların ehemmiyeti malesef pek biliniyor denmez. Çünkü hoca camiiden eve gelene kadar genç zaten ondan fazlasını sanalda öğreniyor.
 
BİLGİ hikmetini yetirmiş. Sanal ve kirli bilgi malesef insanımızda ''BİLGİ OBEZİTELİĞİ'' yapıyor. Gittiği kurumlarda hoca, ağabey, lider üniversite bitirmeyipde kendini sahada yetiştirmişse vay onun haline. Alaylı dediklerini alaya alırlar. Sahi etiketin varsa toplumda yerinde var. Felanca kurumun başkanıyım demek artık ünvan, etiket anlamına geliyor. İş yapman önemli değil. Etiketin varsa o sana yeter. Hasbilik, dostluk, gardaşlık, candaşlık yerini beyfendiliğe bıraktı. Resmi, brokratik dil malesef dostluğumuzu bizden alıp götürüyor.
 
Bizlerin biran önce kendimize çeki düzen vermemiz şart. Gençliğimizi aşırı etkinliklere boğmadan, ihlas ve samimi ortamlarda dostluklarımızı ve islami bilinci idrak edecek sahaları oluşturmalıyız. Kitaplarımızı tozlu raflardan indirmeyeli yıllar oldu.
 
Gençliğin dilini yakalayalım derken, kendi söylem dilimizi gençliğe ulaştıramadık.
 
Etiket, ünvan kaç para yapar. İhlas ve samimiyet olmadıkça. İhlasın olup Allah katında muteber bir bedevi de cennete gider. Yeter ki Allah için ihlaslı bir neslin öncülüğünü yapalım.
 
Bu yukarıdaki saydıklarımın hiçbiri bulunduğumuz konum ve mevkinin zıttı değildir. Tam tersi yüreği Rabbinin rızası için ameli onun yolunda kaim kalabilmek içindir.
 
Rabbim bizleri samimi kullarından eylesin. makam, mevki, etiket bizi Allah'a ulaştırmıyorsa o masayı devirmesini bilmeliyiz.
 
Selam ve dua ile.

Diğer Makaleleri