İhtisas Kurumları
HAREKET SPOR KLÜBÜ

HAREKET SPOR KLÜBÜ

GENÇ HAREKET SPOR KLÜBÜ

WEB SİTESİNE GİT
Mutlu Aile

Mutlu Aile

Mutlu Aile Mutlu Çocuk Eğt. Kül. ve Day. Der.

WEB SİTESİNE GİT
Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

WEB SİTESİNE GİT
GİV

GİV

Girişimci İş Adamları Vakfı

WEB SİTESİNE GİT
İnsan Vakfı

İnsan Vakfı

İnsan Eğitimi Kültür ve Yardımlaşma Vakfı

WEB SİTESİNE GİT
İsa ÖZÇELİK

HZ. MUSAB'IN ÇAĞRISI YOLUMUZU AYDINLATMAYA DEVAM EDİYOR...

İnsanın gözünü kin, nefret ve düşmanlık bürümeye görsün! O kişinin ne elinden ne de dilinden, kimse güvende olamaz artık. Böyle kişiler akli ve vicdani melekelerini tamamen yitirirler. Öyle ki, deli dananın sağa sola bilinçsizce saldırması gibi, ona buna bulaşmaya başlarlar.

Geçtiğimiz günlerde ülke gündemine oturan, CHP'li bir danışman olduğu söylenen Mücahit Avcı isimli kişinin Hz. Musab B. Umeyr hakkındaki sözleri, tamda böyle bir psikolojinin ürünü olsa gerek.

Anlaşılan odur ki, bu zat rakibi değil, düşmanı olarak gördüğü diğer bir partiye saldırmak için fırsat kolluyormuş.

Ak Parti gençlik kollarının hazırladığı video da gençlere hitaben, Musab gibi olmaları mealindeki sözleri işitince, buradan hareketle düşman olarak gördüğü bu partiye kendince bel altından vurmak istemiş.

Güya Hz. Musab'ın zengin oluşu ile Ak Parti’nin gençlerinin zenginlik peşinde koşması arasında ilişki kurarak bir retorik geliştireceğini zannetmiş.

Be adam, sen nasıl bir insansın ki, eleştirine malzeme yapmaya kalktığın kişi hakkında, en ufak bir araştırma dahi yapmadan bu kadar pervasızca konuşabiliyorsun.

Müslüman bir ülkede yaşamana rağmen Hz. Musab 'dan bihaber olma densizliğini hadi bir kenara koyalım. Herkesin okuyabileceği, daha doğrusu olabildiğince çok kişinin okuması için yapmış olduğun bu paylaşımdan önce, bir tuş kadar yakın olduğun bilgilenme fırsatından seni alıkoyan cehaletinin altında yatan, bu kin ve taassubun kaynağı nedir?

Senin gibilerin, elde etmek için bukalemun gibi şekilden şekile girdiği dünya malını, elinin tersi ile kenara itmiş, inandığı dava uğruna tüm servetini geride bırakmış birini, şatafat ve ihale peşinde koşturmakla itham etmek, nasıl bir hamakatin sonucudur?

Hadi cehalet rekortmeni birisin diyelim,  bu bile senin kirli politik savaşına o mümtaz şahsiyetleri alet etmeni mazur gösterebilir mi?

Umarım, danışmanı olduğun söylenen parti yetkilileri sana hiç danışmıyorlardır. Bu yapmış olduğun edepsizlikten dolayı da, gerekli icraatları yapacaklardır, yapmalılardır.

İşin tuhafı, deli saçması paylaşımını silen bu zat, özür dileyip yaptığı kepazelikten dolayı utanç duyup, bir müddet insan içine çıkmaması gerekirken, hala tuhaf paylaşımlar ve açıklamalar yapmaya devam ediyor.

Bu da gösteriyor ki mesele yalnızca cehalet meselesi değil, daha çok arsızlık ve hadsizlik meselesidir. Aslında cehalet bilgisiz olmaktan daha öte, bir tür tasavvur bozukluğu halidir. Bunun için kavminin en bilgili insanlarından olan Amr kendi ismi ile değil, cahiliye dönemini ve tasavvurunu temsilen Ebu Cehil diye biline gelmiştir.

En az bu kadar garip olan diğer bir husus ise, bu zatın takipçilerinden bazılarının onu savunabilmesidir. Halbuki onlara düşen böyle bir yalancı ve iftiracıdan uzak durmalarıdır. Onun yandaşları, bu ülkenin değerlerine aynı kini duymuş olsalar bile, bu denli akılsızca bir paylaşımı savunacak kadar acınası hallere düşüyorsa, durum klinik bir vakaya dönüşmüş demektir.

Normal de olması geren şey, yapılan paylaşım sonrasında, Hz. Musab hakkında ki gerçekleri gören takipçilerin, ilk önce kendilerinin bu zatı sigaya çekip hizaya getirmeleri değil midir?

Hatta O mümtaz sahabenin hayatını okuduktan sonra, belki de hayatlarında devrimsel bir değişiklik olacaktır. Öyle olmasa bile eğer gerçekten, dava, iyilik, sosyal adalet gibi bir dertleri varsa, O'na büyük bir saygı duyacaklardır.

Her şeyin madde olarak görüldüğü, menfaatin insan ilişkilerinde belirleyici bir rol aldığı günümüzde, Hz. Musab yalnız Müslümanlar için değil, tüm erdemli insanlar için yol gösterici olacaktır.

Ben, vicdanı kararmamış çok sayıda kişinin bu olay sonrası Hz. Musab'ın çağlar ötesinden gelen sesine karşılık vereceğini düşünüyorum.

Bu özeleştiriyi yalnız seküler kesim değil, kendilerine dindar deyip şu an hararetle Hz. Musab'ı savunmaya çalışanlarda yapacaklardır. O'na sahip çıkmak parlak sözleri savunmakla olmaz. O'nu savunmak, uğruna öldüğü değerleri yaşatmakla olur.

Peki, ey siz Musab olduğunu söyleyenler! Kendinizle yüzleşmeye hazır mısınız? Dava için maldan mülkten, evden makamdan geçmeye var mısınız? Modern dünyanın ayartıcı vaatlerini geri çevirebiliyor musunuz? Yola mücahit olarak başlayıp, şimdi müteahhit olarak, sahte cennetler inşa edenlerin dünyasını ayaklarınızın altına alabilecek misiniz?

Ve ey sen! Yüksekten atan Avcı! Kininin ve cehaletinin peşinde koşmayı bırakıp, hakikatin takipçisi olmak için daha ne bekliyorsun? Şunu bil ki; Hz. Musab bu gün olsa idi, gerçekten hayatı koşmakla geçerdi. Tevhidi tebliğ, adaleti tesis için koşturup dururdu. Sana rağmen senin için, senin bile iyiliğin için peşinden koşturur, nefsine köle olmaktan kurtulup, adın gibi Mücahid olman için koşturur...koştururdu...

Kaynak: hertaraf.com

Diğer Makaleleri