Rahmet ve Bereket Ayıdır Ramazan
Gökten uzanan kudret elinin ruhlarımıza dokunarak tüm bedenimizi aydınlatması gibi gelir her yıl ramazan. Bir yıl boyunca şeytanların kurduğu tuzakları boşa çıkarmak için gelir, farkında olmadan tutulduğumuz bu tuzaklarda pörsüyen gönlümüzü onarmak için gelir Ramazan. Şeytanların Ramazan ayı boyunca bağlanmalarının bir anlamı da kalplerimizin iyileşmesine fırsat tanınmasıdır.
Yemeden içmeden kesilmenin asıl anlamı tüm bedenimizi O’na teslim etmektir. O’nun emirleri dışında hiçbir davranışa meyletmemeye azmetmektir. Nefsin arzularına gem vurarak İnsan-ı Kamil olmaya kendini adamaktır Ramazan.
İçinde imanımızı muhafaza ettiğimiz kalp giysimizin sökük taraflarını dikme ayıdır. Kirlenen kısımlarını rahmet pınarlarında temizleme ayıdır. Bir yıl boyunca dünyevi ihtirasların peşine takılan, asıl menzilini unutarak miskinleşen ruhumuzun yeniden diriliş ayıdır Ramazan.
Yoksulların, kimsesizlerin, yetimlerin unutulmaya yüz tuttuğu çağımızda zenginin fakirle aynı sofrada eşitlendiği, kalplerin kalplere dokunduğu rahmet ayıdır. Gök sofralarının yeryüzüne inmesidir. Şehrin havasının, suyunun değişmesi; görünür ve görünmez ihsanları ile Hak Teâlâ’dan bir rahmet, berekettir Ramazan.
Oruçlu insanın açlığı ve susuzluğu fizyolojik bir olaydan daha çok ruhunun yükselişine işarettir. Aç ve susuz kalmak ancak bir semboldür. Yemekten ve içmekten kesilmek bütün uzuvlara örnektir. Oruçla yemeyi, içmeyi bırakan aynı zamanda elini, dilini, gözünü, kulağını ve tüm azalarını terbiye eder. Nefsin dizginlerini ele alma, adım adım visale erme ayıdır Ramazan.
İşlenen günahların bıraktığı lekelerden kararan kalplerin temizlenmesi ayıdır. Tevbe kapılarının ardına kadar açıldığı, Müslüman gönüllerin süslenip cilalandığı af ve mağfiret ayıdır Ramazan.
Kur’an-ı Kerim bizlere dünyada ve ahirette bahtiyar olmanın yolunu göstermek için bu ayda indirilmişse bizler de bu ayda onu daha fazla okumalı onu anlama gayreti içinde olmalıyız. Kur’an-ı Kerim’i bizzat okumak ve dinlemekte sevaptır. Okunan mukabelelerle, kılınan hatimli teravihlerle ayet ayet yeniden Müslüman gönüllere inzal olan Kur’an ayıdır Ramazan.
Sıcak yaz günlerinde 17 saat aç kalışımız nefsimize birşeyler anlatır. Bir lokma ekmeğe muhtaç kimselerin hallerinden bize haberler getirir Ramazan. Bu ayda evinde aş pişmeyen kimse kalmasın diye ramazan kumanyaları yetişir yoksul evlerin kapılarına. Verilen fitre ve zekâtlarla zengin ile fakir arasındaki mesafeler bir nebze olsun kısalır. Yapılan yardımlarla maddi imkânlardan daha çok gönlümüzü götürürüz muhtaçlara. Malın, mülkün, dünyevi imkânların gerçek anlamını bulduğu infak ayıdır Ramazan.
En yakın akrabalarımızdan, komşumuzdan, mahallemizden, şehrimizden, ülkemizden başlayarak bütün İslam coğrafyasına yayılan iyilik halelerinin birer parçası oluruz. Bütün kâinatı kuşatan rahmet tecellileri ile dolar her yer. Rabbimizin Rahman isminin şavkı vurur tüm yeryüzüne. Gönüllü yapılan yardımlara yine gönül ile mukabele edilir. Gönül alınır; gönül verilir. Müslüman ruhların kutlu bir şölende buluşmasıdır Ramazan.
Yemeden içmeden kesilmenin asıl anlamı tüm bedenimizi O’na teslim etmektir. O’nun emirleri dışında hiçbir davranışa meyletmemeye azmetmektir. Nefsin arzularına gem vurarak İnsan-ı Kamil olmaya kendini adamaktır Ramazan.
İçinde imanımızı muhafaza ettiğimiz kalp giysimizin sökük taraflarını dikme ayıdır. Kirlenen kısımlarını rahmet pınarlarında temizleme ayıdır. Bir yıl boyunca dünyevi ihtirasların peşine takılan, asıl menzilini unutarak miskinleşen ruhumuzun yeniden diriliş ayıdır Ramazan.
Yoksulların, kimsesizlerin, yetimlerin unutulmaya yüz tuttuğu çağımızda zenginin fakirle aynı sofrada eşitlendiği, kalplerin kalplere dokunduğu rahmet ayıdır. Gök sofralarının yeryüzüne inmesidir. Şehrin havasının, suyunun değişmesi; görünür ve görünmez ihsanları ile Hak Teâlâ’dan bir rahmet, berekettir Ramazan.
Oruçlu insanın açlığı ve susuzluğu fizyolojik bir olaydan daha çok ruhunun yükselişine işarettir. Aç ve susuz kalmak ancak bir semboldür. Yemekten ve içmekten kesilmek bütün uzuvlara örnektir. Oruçla yemeyi, içmeyi bırakan aynı zamanda elini, dilini, gözünü, kulağını ve tüm azalarını terbiye eder. Nefsin dizginlerini ele alma, adım adım visale erme ayıdır Ramazan.
İşlenen günahların bıraktığı lekelerden kararan kalplerin temizlenmesi ayıdır. Tevbe kapılarının ardına kadar açıldığı, Müslüman gönüllerin süslenip cilalandığı af ve mağfiret ayıdır Ramazan.
Kur’an-ı Kerim bizlere dünyada ve ahirette bahtiyar olmanın yolunu göstermek için bu ayda indirilmişse bizler de bu ayda onu daha fazla okumalı onu anlama gayreti içinde olmalıyız. Kur’an-ı Kerim’i bizzat okumak ve dinlemekte sevaptır. Okunan mukabelelerle, kılınan hatimli teravihlerle ayet ayet yeniden Müslüman gönüllere inzal olan Kur’an ayıdır Ramazan.
Sıcak yaz günlerinde 17 saat aç kalışımız nefsimize birşeyler anlatır. Bir lokma ekmeğe muhtaç kimselerin hallerinden bize haberler getirir Ramazan. Bu ayda evinde aş pişmeyen kimse kalmasın diye ramazan kumanyaları yetişir yoksul evlerin kapılarına. Verilen fitre ve zekâtlarla zengin ile fakir arasındaki mesafeler bir nebze olsun kısalır. Yapılan yardımlarla maddi imkânlardan daha çok gönlümüzü götürürüz muhtaçlara. Malın, mülkün, dünyevi imkânların gerçek anlamını bulduğu infak ayıdır Ramazan.
En yakın akrabalarımızdan, komşumuzdan, mahallemizden, şehrimizden, ülkemizden başlayarak bütün İslam coğrafyasına yayılan iyilik halelerinin birer parçası oluruz. Bütün kâinatı kuşatan rahmet tecellileri ile dolar her yer. Rabbimizin Rahman isminin şavkı vurur tüm yeryüzüne. Gönüllü yapılan yardımlara yine gönül ile mukabele edilir. Gönül alınır; gönül verilir. Müslüman ruhların kutlu bir şölende buluşmasıdır Ramazan.
Bu Ramazan ayında da boynumuz bükük ve mahzunuz. Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da, Filistin’de ve dünyanın pek çok yerinde yaşan kardeşlerimiz acılar içinde kıvranıyor. Bir ramazanı daha kardeşlerimizin feryatlarının gölgesinde buruk geçiriyoruz. Şüphesiz Allah (c.c) günleri insanlar arasında döndürüp duruyor. İslam dünyasının son iki yüzyıldır yaşadığı mahzunluk elbette sona erecek. Bu dünya yeniden İslam’ın tüm insanlığı dirilten nefesi ile gül bahçesine dönecek.
Dünyanın dört bir köşesinde sahipsiz, birer tesbih tanesi gibi dağılan ümmetin yeniden dirliği ve birliği için dua etmeliyiz bu Ramazan. Çünkü duaların geri çevrilmediği müstesna vakitleri içinde barındırır Ramazan. Ramazan ayının içine kutlu bir hazine gibi gizlenmiş bin aydan daha hayırlı kadir gecesi vardır. Elbette bu gecede edilen duaları geri çevirmeyecektir yaradan.
Kalbimizi ve dünyamızı karamsarlıkların kapladığı bir zamanda etrafımızda yaşanan güzelliklere odaklanmalıyız bu ay. Kutlu ayın ruhuna yakışmayan davranış ve tutumlarda bir azalma görülüyor bu ramazan. Ramazanı eğlenceye, seremoniye kurban eden belediye etkinlikleri pek fazla serencam etmiyor. Her ramazan birer umacı gibi ortaya çıkan lüzumsuz fıkıh hocalarına da artık kimseler kulak asmıyor. Nasıl ki su akıp yatağını buluyorsa milletimizin gönlünde ramazan ayı da asıl anlamını yeniden bulacaktır.
Madem ramazan ayı bitmek tükenmek bilmeyen rahmet ve bereketi ile aramıza yeniden misafir oldu. Gelin! Öyleyse aramızdan daha uçup gitmeden ramazan ayının kadrini kıymetini bilelim. Madem Rabbimiz bizlere bir aylık mümtaz bir hediye sunmuş. Bu ramazan boyunca rahmet ve merhamet pınarlarında gönlümüzü yıkayalım. Salih amel heybemizi alabildiğine dolduralım. Kim bilir belki gelecek ramazan ayına kavuşamayabiliriz. Bu oruç son orucumuz, bu ramazan son ramazanımız olabilir.