İhtisas Kurumları
HAREKET SPOR KLÜBÜ

HAREKET SPOR KLÜBÜ

GENÇ HAREKET SPOR KLÜBÜ

WEB SİTESİNE GİT
Mutlu Aile

Mutlu Aile

Mutlu Aile Mutlu Çocuk Eğt. Kül. ve Day. Der.

WEB SİTESİNE GİT
Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

WEB SİTESİNE GİT
GİV

GİV

Girişimci İş Adamları Vakfı

WEB SİTESİNE GİT
İnsan Vakfı

İnsan Vakfı

İnsan Eğitimi Kültür ve Yardımlaşma Vakfı

WEB SİTESİNE GİT

Her Daim Nöbetteyiz.

Milletlerin tarihinde bazı dönüm noktaları vardır. Böyle zamanlarda yeni bir dönem başlar ve milletler bu tarihleri zihinlerinde diri tuttukları ölçüde varoluşlarını sürdürebilirler. Eğer elde edilen zaferler unutulup, yaşanan acılardan dersler çıkarılmazsa milletlerin kaderinde yeni acıların yaşanması kaçınılmaz olacaktır.

Milletimiz geçtiğimiz yüzyılın başında büyük travmalar yaşadı. Büyük toprak kayıpları, sürgünler, işgaller ve savaşların getirdiği büyük acılar yaşadık. Millet olarak yapılan fedakârlıklar, ödenen bedellerle milletimiz her defasında adeta küllerinden yeniden doğdu. Sonuç olarak oluşan milli ruh milletimizin tarih sahnesinde her daim kalmasını sağladı. Bu yüzden ümmet ve millet bilincini diri tutmak için yaşadığımız acıları ve elde ettiğimiz zaferleri unutmamamız gerekiyor.

Çanakkale boğazında yedi düvele karşı gövdelerini siper ederek emperyalistlerin vatan toprağını işgal etmesine geçit vermeyen dedelerimizin yazdığı destan bizlere bağımsızlık ruhunu aşıladı. Yine emperyalist dayatmanın milletimize layık gördüğü Sevr Antlaşmasını buruşturup tarihin çöplüğüne atan Kurtuluş Savaşı milletimizin eşsiz mücadelesi olarak zihinlerimize silinmez izlerle kazındı.

Büyük devletimizin yıkılmasının ardından Anadolu topraklarında kurulan Türkiye uzun süre tarihinden ve coğrafyasından yalıtılmış, kapalı devre yaşamak zorunda bırakıldı. Kafesler içinde tutsak bırakılan ve benliği unutturulmak istenen bir kaplan misali senelerce batılıların oyun ve hileleriyle yıllarımız heba edildi. 

Ülkemiz ne zaman kabuğunu kırıp kendisine çizilen sınırları aşmak istese yeryüzü istikbarı bu girişimi çeşitli darbelerle bastırdı. 
27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat darbelerinin gerekçelerini bu gün daha iyi anlayabiliyoruz.

15 Temmuz günü yaşananlar milletimiz için yepyeni bir dönüm noktasıdır. Batılı emperyalistlerin kendisine biçtiği gömleği yırtan, tarihine ve coğrafyasındaki kaçınılmaz misyonuna yüzünü dönen Türkiye'ye 15 Temmuz gecesi pranga vurulmak istendi. 

Senelerce milletin ekmeğini yiyip suyunu içerek devletin içinde yuvalanan sırtlan sürüleri batılı efendilerinden aldıkları işaretle en büyük ihaneti gerçekleştirmek için harekete geçtiler. Emperyalist istikbara sonsuz hoşgörü sahibi olan bu hainler kendi milletinin üzerine uçak ve tank mermisi atmaktan çekinmediler.

Devletin milletine sığındığı gece olarak tarihe geçecek 15 Temmuz gecesi Türkiye'nin her yerinde ayağa kalkan milletimiz tankı, tüfeği, uçağı çıplak elleriyle durdurmuştur. Gerek FETÖ hainleri ve gerekse onların iplerini elinde tutan batılı emperyalist devletler artık bu aziz milletin iradesine darbe yapamayacaklarını açıkça görmüşlerdir.

15 Temmuz sonrası toplum mühendisliği çabalarıyla, algı operasyonlarıyla, kirli propagandalarla Türkiye'ye karşı savaşı sürdürenler bilmelidirler ki, bu millet her daim nöbettedir ve darbecilere geçit vermeyecektir.

Milletimizin manevi değerlerini, iyi niyetini ve derviş gönüllüğünü sonuna kadar istismar eden, daha baştan emperyalist bir zihin tarafından kodlanan hain örgütün milletin sinesine açtığı yaralar elbette kolay kapanmayacaktır. 

Bünyeye dışardan kirli ellerle enjekte edilen mikrobun bütün bedeni ağır ağır sarması gibi FETÖ hainleri devletin en kılcal yerlerine yuvalandı. 
Bizlere dışardan açıkça, mertçe düşmanlık etmeye cesaret edemeyen küresel istikbar içimize büyük bir fitne soktu. Yaşadığı acılarla her dem daha da olgunlaşan Anadolu irfanı zamanla bu fitne mikrobunu bünyesinden atmayı başaracaktır ve er geç bu hainlerin iplerini elinde tutan istikbarla hesaplaşacaktır.

15 Temmuz gecesi milletimizin elde ettiği kesin zafer itibarsızlaştırılmaya çalışılsa da emperyalistler necip milletimizin yeniden tarih sahnesine çıkmış olduğunu parmaklarını ısırarak görmüşlerdir. Darbenin akamete uğratılmasının ardından dut yemiş bülbül gibi günlerce sesini çıkarmayan batılı devletler darbe girişiminin başarısızlığa uğramasının şaşkınlığını yaşamışlardır.

Ortadoğu’da, Afrika’da, Güney Amerika'da yıllarca gizli ve açık darbelerle ülkeleri dizayn eden ve kendi çıkarları doğrultusunda bu ülkeleri sömüren batılıların ülkemizdeki komplosunu miletimizin cesareti yerle bir etmiştir.  

15 Temmuz hain darbe girişiminin akamete uğratılmasında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN'ın gösterdiği kararlılık büyük rol oynamıştır. Bu süreçte güçlü liderliği tartışmasız olarak tescillenen Recep Tayyip ERDOĞAN darbe gecesi yaptığı açıklamayla bizzat milletin kendi iradesine sahip çıkmasını sağlamıştır.

15 Temmuz gecesi tüm açıklığıyla bir kez daha göstermiştir ki Recep Tayyip ERDOĞAN'ın kaderi Türkiye'nin kaderidir. Eğer darbeciler cumhurbaşkanımızı alabilselerdi elde ettikleri psikolojik üstünlükle darbeyi gerçekleştirmiş olacaklardı. Recep Tayyip ERDOĞAN'ın ülkemiz ve İslam Dünyası açısından önemini gelecek nesiller günümüzdekilerden daha iyi görecekler ve hakkını teslim edeceklerdir.


 

Diğer Makaleleri