İhtisas Kurumları
HAREKET SPOR KLÜBÜ

HAREKET SPOR KLÜBÜ

GENÇ HAREKET SPOR KLÜBÜ

WEB SİTESİNE GİT
Mutlu Aile

Mutlu Aile

Mutlu Aile Mutlu Çocuk Eğt. Kül. ve Day. Der.

WEB SİTESİNE GİT
Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

WEB SİTESİNE GİT
GİV

GİV

Girişimci İş Adamları Vakfı

WEB SİTESİNE GİT
İnsan Vakfı

İnsan Vakfı

İnsan Eğitimi Kültür ve Yardımlaşma Vakfı

WEB SİTESİNE GİT
Recep Kocaman

SIĞIN(M)AK

Bismillahirrahmanirrahim.

Allah’ın rahmeti, bereketi ve mağfireti üzerlerimize olsun.

Üzerinde yaşadığımız dünyada birçok bela veya musibete maruz kalmaktayız. Bu musibetler bizleri istemli ya da istemsiz olarak sığınma ihtiyacına sevk etmektedir. Aslında sığınmak dürtüsel bir duygudur, insani bir eylemdir diyebiliriz.

Gözleri alan bir şimşek, yürekleri hoplatan bir gök gürültüsünü hatırlayalım, ya da o kadar uzağa! gitmeyelim isterseniz. Şuan içinden geçtiğimiz yılın getirdiği felaketlere bakarak verdiğimiz refleksleri bir ölçelim, her biri bir sığınma ihtiyacını, sığınma içgüdüsünü nasıl da ortaya koymakta. Değil bacakları, kalpleri titreten depremlerden tutun da coğrafyamızda yaşanan savaşlara ve dünya gezegeninin tümünü kıskacına almış basit denilebilecek bir virüsün bile bizim ne kadar aciz ve sığınma ihtiyacı en fazla olan varlık olduğumuzu ortaya koymakta. İnsan üstün bir varlıktır evet, ama acziyet bakımından da en aciz olan varlık ta insandır, sığınmaya ve korunmaya muhtaçtır.

Tabii ki sığınacağız; evlerimize, odalarımıza, ilaçlara, dezenfektanlara, maskelere. Bunlar tabii sığınma araçlarımız neticede, hatta Abese suresi 34-35 te de ifade edildiği gibi sığınma adına kaçacağız ana-babamızdan, eşimizden ve dahi gözbebeği yavrularımızdan. Adeta sağanak-sağanak yağan bir yağmurdan kaçar gibi kaçacağız ve sığınacağız en tenha, en kuytu, en yalnız mevkilere.

Peki, üzerimize sağanak-sağanak yağan manevi virüslerden, haram ve günahlardan yukarıda bahsettiğimiz gibi sığınma eylemi gerçekleştiriyor muyuz? Ya da sığınma ihtiyacı hissediyor muyuz? Bilerek veya bilmeyerek içine düştüğümüz bir günahta, bir haramda imanımızın bir göstergesi olan kalp sızısı peyda oluyor mu kalplerimizin en hassas derinliklerinde? Haram vâri virüslerden sığınmak için öyle dezenfektan veya maske gibi araçlara ihtiyacımız yok tabii, ey Müslüman, seni enva-i çeşit manevi virüs ve haramlardan kollayacak güç, sahip olduğun inanç ve sarıldığın ve o sımsıkı tutunun diye emrolunduğun iptir, Allah azze ve celle’nin ipi, yani Kuran-ı Kerimdir.

Müslüman sıradan bir insan değildir, Müslüman sığınma terbiyesini almış bir insandır. Hz. Ademden Hz. Muhammed (s.a.v) kadar birçok peygamberin içinde bulunduğu durumdan rabbine nasıl sığındığını öğrenmekteyiz vahiy ’den. Dedik ya Müslüman sığınma terbiyesini almıştır. Başta sağlam bir inanca sahip olmalı, kime inandığını bilmeli, inandığı varlığın güç ve kudretini tanımalı ve ona tam bağlanmalı. Sonrada sonuna kadar güvenmeli, bir yavrunun anasına duyduğu güvenin kat be kat fazlasını iliklerinde hissedecek ölçüde tüm samimiyeti ile güvenmeli sığınağına. Ve korkmalı ondan, fakat bu korku takva eksenli bir korku olmalı. Sevdiği, bağlandığı, inanıp güvendiği, yegâne sahibini üzme ve onu incitme endişesi taşıyan bir korku ile korkmalı.

Sağlam bir sığınak inşâ edebilmek için sahip olmamız gerek bazı özellikler olmalı. Kalp ve aklın mutabık olduğu, sığındığımız varlığın tam bir kudret sahibi, bizlerin ise acziyet içerisinde olduğunun idrakinde derin bir dua. Kaçındığımız, endişe duyduğumuz ve başımıza gelmesi halinde kalbimizin büyük bir kedere boğulacağı hatalardan, günahlardan yüz çevirebilme adına sergilediğimiz ve olmazsa olmaz olan üstün bir gayret.  Tüm işlerin şeksiz ve şüphesiz havâle edildiği en güzel vekile tevekkül. Son olarak tüm bu azim ve çaba ile birlikte sağlam bir sabır. İşte tüm bu hasletler bize en güvenilir sığınağın kıyısında emniyet içerisinde olmayı sağlayacaktır.

 

Bu düşünce ile içinde bulunduğumuz üç aylar ve arifesinde bulunduğumuz Ramazan ayı, bizler için en müstesna sığınak, en mübarek sığınma dönemi olacaktır. Yapacağımız ilticalar, istiğfar ve tövbeler, tutacağımız oruçlar sığınağımızı kuvvetlendirecek ve ilahi nazarda O’na yönelmenin verdiği emniyet ile manevi bağışıklığımız da kuvvetlenecektir. Sağlam çekilmiş bir eûzü, ruhumuza ve bedenimize bir kuvvet getirecek, İbn Kesir’in  eûzü ve istiâze’yi mânalandırması gibi bir niyetle yaparsak emin olalım üzerimizde bulunan ilahi himmeti de arttıracaktır. “Ben kovulmuş olan şeytanın dinim ve dünyam hususunda bana zarar vermemesi, emrolunduğum bir fiilden beni alıkoymaması, yasaklandığım bir işte beni yapmaya teşvik etmemesi için Allah’a sığınıyorum”

Diğer Makaleleri