Öğüt ver; kuşkusuz ki öğüt Mü'minlere fayda verir. Zariyat Sûresi 55. Ayeti düsturunca Genç Hareket İstanbul tarafından pazartesi akşamları üniversiteli genç kızlara yönelik düzenlenen "İlim ve Hayat Sohbetleri" her ayın sonunda bir salon programıyla o ayın kapanışını yapıyor.

28 Mart Pazartesi günü İMH Genel Merkezi Bahariye'de "İlim ve Hayat Sohbetleri'nin" mart ayı kapanışı "Bu Gidiş Nereye?" başlığında Hafız Ahmet Türkben Hocamızın katılımıyla yapıldı.

Sunuculuğunu Abdulkadir Kızılboğa'nın yaptığı program, Genç Hareket İstanbul başkan yardımcısı Semra Turmuş'un selamlama konuşması ile başladı. Ramazan öncesi, Ramazan’ın manevi iklimine hazırlık amacıyla gerçekleştirilen programda

Ahmet Türkben Hocamız,

“Ramazan, Kur’an ayıdır. Bu sebeple mutlaka yüce kitabımızdan her gün bir nasibimiz olsun. Herkes kendi gücü nispetinde mutlaka mealiyle birlikte Kur’an-ı Kerim okusun.

Bir defterimiz olsun ve mutlaka her gün bir Hadis-i Şerif yazalım. Ramazan’da başlattığımız güzel işlerimizi Ramazan’dan sonra da devam ettirelim." tavsiyesinde bulundu.

Ahmet Türkben Hocamız sohbetine,

"İslam tüm hayatı kuşatan bir anlayışla yaşanmalı. Parçacı anlayışlar insanı İslam’dan uzaklaştırır. Allah rahmet eylesin üstat Sezai Karakoç: ‘Sadece kelimesinin aslında bir hayat felsefesine dönüştüğünde insanları sapkınlığa götürdüğünü; sadece inanç diyenler Hristiyanlıkta Ruhbanlığı çıkardılar, sadece emek diyenler Komünizmi çıkardılar, sadece para diyenler Kapitalizmi çıkardılar. İslam altın oranda bir anlayışla hem inanç hem emek hem para hepsinin dengeli bir şekilde olmasını ister’ diyerek anlatır. Biz bugün buna; sadece ‘Cihad’ diyenler İŞİD’i BOKO HARAM’ı çıkardılar. Ortalığı kasıp kavurdular. Sadece ‘Kur’an’ diyenler Sünneti itibarsızlaştırıp modern Mutezili düşünceyle insanları sapkınlığa sürüklediler. Sadece ‘Biz’ diyenler FETÖ’yü çıkardılar. Sadece biz, her yerde biz olalım, her yer bizim olsun. Soru çaldılar bunu kul hakkı olarak görmediler, kumpasla adamlarını bir yerlere getirdiler, iftiralar attılar. Her şey bir kelime ile başlıyor, ‘SADECE’ kelimesi. Kullandığımız kavramlar çok önemli. Hayata dengeli bakabilmeli ve Cı-Ci eki almayan aidiyetler oluşturmalıyız. Biz büyüklerimizden böyle görmüşüz. Ümmet Coğrafyasına baktığımızda; Hasan El-Benna’lar, Malcolm-X’ler, Ömer Muhtarlar, Aliya İzzetbegoviçler, bu dengeli bakışı bize öğütlemişler. Allah hepsinden razı olsun. Bizler onların kabul olmuş dualarıyız, gerçekleşen rüyalarıyız. İnşallah bizden sonrada bizim dualarımız kabul olur." diye devam etti.

Hocamız sohbetini, "Allah ömrümüzün Ramazan gibi olmasını, ölümümüzün de Bayram olmasını nasip etsin.” duasıyla tamamladı.

Ahmet Türkben Hocamızın sohbetinin ardından program Ömer Faruk Taşdelen’in hediye takdimi, kitap çekilişi ve hatıra fotoğrafıyla sona erdi.