İMH Anadolu tarafından düzenlenen “Önden Gidenler ve Şahit Olanlar” programı 21 Şubat Pazar günü Bağlarbaşı Kültür Merkezinde yapıldı.

Program Abdulhamit SOĞUKPINAR tarafından okunan Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Daha sonra İMH Anadolu Başkanı Refik KOÇ kısa bir selamlama konuşması yaptı.

Birlikteliklerimizi daha nitelikli hale getirmeliyiz.
Refik KOÇ, konuşmasına davete icabet etmelerinden dolayı programa gelenlere teşekkür ederek başladı. Bu tür programların kardeşliğimizi daha da pekiştirdiğini ifade eden Refik KOÇ, cemaat olmanın önemine vurgu yaparak birlikte olmanın insanı şeytan ve nefse karşı koruduğunu söyledi. Birlikteliklerimizi nitelikli hale getirmek için daha çok gayret etmemiz gerektiğini belirten Refik KOÇ: “Sabırlı, azimli, fedakâr, okuyan, yazan, toplumun değerleriyle barışık, örnek şahsiyeter olarak öne çıkmalıyız” dedi.

Akif BABALI ve Hamza Selçuk HÜROL rahmetle yad edildi.
Refik KOÇ, Akif BABALI’yı rahmetle anarak aralarında geçen bir hatırayı salondakilerle paylaştı. Bir gün Akif abiyle görüşmek için kendisini aradığında onu bir öğrenci evini badana ederken bulduğunu söyleyen Refik KOÇ, Akif abinin insan yetiştirmek her türlü fedakarlığı göstererek kendini bu yola adadığını ifade etti. Geçtiğimiz sene aramızdan ayrılan Hamza Selçuk HÜROL kardeşimizi rahmetle yad eden Refik KOÇ, onun samimiyetine ve hizmet ehli olma yönüne dikkat çekti.

Programda Şubat ayında şehit olan MalcolmX, Bilal YALDIZCI, İskilipli Atıf Hoca, Selami YURDAN, Ömer Muhtar, Metin YÜKSEL gibi şehitlerin ifadelerinden oluşan video izletildi. Daha sonra kürsüye çıkan Ekrem YANGÖZ, iki adet şiir okudu.

Bizlere şehitlerin yolunu sürdürme sorumluluğu düşüyor.
Daha sonra kürsüye çıkan İMH YİK Üyesi Ahmet TÜRKBEN salondakilere hitaben bir konuşma yaptı. Ahmet TÜRKBEN, “Selam Hidayete Tabi Olanlara” mısralarını okuyarak söze başladı. Konuşmasında öncülerden ve şehitlerden olmanın önemine dikkat çeken Ahmet TÜRKBEN: “Hayatlarını şahitler olarak yaşayan ve şehadete ulaşan güzel insanların hatıralarını yad etmek için burada toplandık” dedi. Bu güzide insanların şehadetleriyle bizlere bir mesaj verdiğini söyleyen Ahmet TÜRKBEN, “Bizlere de onların açtığı güzel yolu sürdürme sorumluluğu düşüyor” dedi.

Dava yolunda azimli olan kimselerle birlikte olmalıyız.
Hayatın bir tercihler süreci olduğunu belirten Ahmet TÜRKBEN, karşılaştığımız her olayda haktan ve hakikatten yana tercih yapmamız gerektiğini ifade etti. Konuşmasında sık sık ayetlerden örnekler veren Ahmet TÜRKBEN, Kur’an-ı Kerim’de öne geçen sabikunlardan bahsetti. Bu dünya hayatında öne geçenlerin yarın ahirette mükâfat almada da öne geçeceklerini söyledi. Ahmet TÜRKBEN: “Özellikle seçtiğimiz yol arkadaşlarına özen göstererek şehit gibi yaşayan, hayırda yarışan, dava yolunda azimli olan kimselerle birlikte olmalıyız” dedi.

Öncü olmak için öncelikle talip olmak gerekiyor.
Ahmet TÜRKBEN konuşmasına şu meyanda sözlerle devam etti: “Rabbimiz her birimize bir öncülük misyonu yüklemektedir. Allah, Kur’an-ı Kerim’de bizlere muttakilere imam olmak için dua etmemizi öğütlüyor. Müttakilere imam olabilmek için ahlakımızı, karakterimizi terbiye etmeliyiz ve kendimizi yetiştirmeliyiz. Öncü olmak için öncelikle talip olmak gerekiyor. Daha sonra talip olduğumuz iş için kendimizi adayarak var gücümüzle gayret göstermemiz gerekiyor. Eğer bir toplumun öncüleri dünyaya meylederse orada zulüm ortaya çıkar. Bizler dünya nimetleri yerine ahiret güzelliklerine talip olmalıyız.”

Zor olana talip olmalıyız.
“Aliya İzzet Begoviç şöyle diyor: ‘Bu dünyada mutlu insanların hikâyesi anlatılmaz. Karizma denilen şey acıdan başka şey değildir.’ Bunun için zor olana talip olmamız gerekiyor. Hasan El Benna, ‘Yarınlar rahat olmayan insanların olacaktır’ diyor. Daha baştan bu yola koyulurken zorluklara göğüs germeyi göze almalıyız. Hayatta kolay olan şeylere talip olmak bize başarı getirmeyecektir. Zorlukların sonunda rabbimiz bizi nimetlendirecek ve bizlere hem bu dünyada hem de ahirette başarı nasip edecektir.”

Aramızdan çıkan öncüler; Akif BABALI, Hayati ÜSTÜN, Bahattin YILDIZ
“Burada bize örneklik eden insanların hatıralarını yâd ederek onlar gibi bir hayat yaşamak için kendi kendimize söz vermeliyiz. Gösterdiği örnekliklerle bizlere öncülük eden güzide insanlar yaşadı aramızda. Akif BABALI, Hayati ÜSTÜN, Bahattin YILDIZ gibi isimler bunların en başında gelmektedir. Akif BABALI, adanmış hayatıyla bizlere bir insanın nasıl vakıf insanı olacağını gösterdi. Hayati ÜSTÜN, Allah için kazanmanın ve harcamanın örnekliğini gösterdi. Ödemeler zorlaşınca muhasebecesine daha çok infak etmesini öğütleyen, infak ettikçe rızkın daha da bereketleneceği bilen bir öncüydü Hayati ÜSTÜN.”

Gün gelecek adalet elimiz de tüm dünyaya uzanacak.
“Bahattin YILDIZ, bu dünyaya elindeki poşet kadar değer veren biriydi. Ömrünü ümmetin dertleriyle dertlenerek geçirdi. Bahattin ağabey, seksenli yıllarda Afganistan’a cihat için gidiyor. Ancak yıllar sonra yetimhane kurmak için gittiği Afganistan’da, çok sevdiği karlı dağlarda şehadet mertebesine ulaşıyor. Bahattin YILDIZ, bir konuşmasında, ‘Bir zamanlar tüm dünyaya adalet ve merhamet elimiz uzanıyordu. Bu gün sadece merhamet elimiz uzanıyor; ancak gün gelecek adalet elimiz de tüm yeryüzüne uzanacak’ demişti. Adalet elimizin güçlenmesi için var gücümüzle çalışmalıyız.”

Ya ilmin, ya infakın, ya da cihadın öncüsü olacaksın.
“Yaptığmız her işe aşk ile sarılmalıyız. Aşkın bir adının da yorulmamak olduğunu unutmamalıyız. Hayatımızda ya ilmin, ya infakın, ya da cihadın öncüsü olmalıyız. Herkes bir hayırda öncülük etmek için yarışmalıdır. Burada bize ufuk açan dava insanlarından bahsetmeden geçemeyeceğim. Bunların en başında Mehmet Akif ERSOY gelmektedir. Her eserinde, her dizesinde bu ağır yükün altına girerek bu topraklarda İslamın yaşanması için dertlenmiştir. Yine Necip Fazıl KISAKÜREK, bu dava için büyük ızdıraplar çekmiştir. Nuri PAKDİL, ‘Yürü, ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin’ diyerek bizleri Kudüs’ün özgürlüğü için cesaretlendirmiştir. Cahit ZARİFOĞLU, ‘Ne çok acı var’ diyerek İslam topraklarının içinde bulunduğu hazin durum için dertlenmiştir.”

21. Yüzyılın sahabeleri bizler olalım.
“Hz. Ömer, bir mecliste ‘Ben Allah’tan bir oda dolusu adam istiyorum’ diyerek yetişmiş insanın önemine dikkat çekiyor. Bizler de bu salonda her birimiz bir salon dolusu adam olma bilincini kuşanalım. Kendimizi büyük bir davanın neferleri olarak görelim. Bu yüzyılın sahabeleri biler olalım ve bulunduğumuz her ortamda bir yüreğe dokunalım.”

Şeytanları kendi dünyamızda putlaştırıp büyütmeyelim.
“Peygamber efendimiz genç bir sahabeyi devesine bindirerek yola çıkıyor. Devenin ayağının tökezlemesine kızan genç, ‘Körolası şeytan diyor’ bunun üzerine Peygamberimiz gence öyle söylememesi gerektiğini olumsuz bir olayda şeytana kızmak yerine Bismillah demesi gerektiğini öğütlüyor. Bizler de günümüzde karşılaştığımız zor durumlarda günümüzün şeytanlarına kızarak onları büyütmemeliyiz. Bizler biliyoruz ki Fil suresinde geçen zalimleri Allah ebabil kuşlarıyla yerle bir etmiştir. Günümüzün fil ashabı olan süper güçler Allah’ın izniyle küçük vesilelerle yerle bir olabilir. Yeter ki biz şeytanları kendi dünyamızda putlaştırıp büyütmeyelim ve gerçek manada Allah’a güvenelim.”

Ahmet TÜRKBEN Hocanın konuşmasının ardından kürsüye çıkan Genç Hareket marş gurubu söyledikleri ezgi ve marşlarla salondakilerin gönül sazını titretti. Program Osman SÜNGÜ hocanın yaptığı dua ile sona erdi.