İhtisas Kurumları
HAREKET SPOR KLÜBÜ

HAREKET SPOR KLÜBÜ

GENÇ HAREKET SPOR KLÜBÜ

WEB SİTESİNE GİT
Mutlu Aile

Mutlu Aile

Mutlu Aile Mutlu Çocuk Eğt. Kül. ve Day. Der.

WEB SİTESİNE GİT
Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

WEB SİTESİNE GİT
GİV

GİV

Girişimci İş Adamları Vakfı

WEB SİTESİNE GİT
İnsan Vakfı

İnsan Vakfı

İnsan Eğitimi Kültür ve Yardımlaşma Vakfı

WEB SİTESİNE GİT

Eğitime Adanmış Hayatlar Programında Nabi AVCI Konuştu

12-11-2019

Eğitime Adanmış Hayatlar Programında Prof. Dr. Nabi AVCI Konuştu

Eğitime Adanmış Hayatlar Programında Nabi AVCI Konuştu

Enderun Özgün Eğitimciler Derneği tarafından düzenlenen Eğitime Adanmış Hayatlar programının bu dönemki ilk konuğu Kültür ve Milli Eğitim Eski Bakanı Prof. Dr. Nabi AVCI oldu. 11 Kasım Pazartesi günü İMH Genel Merkezi Bahariye Mevlevihanesinde gerçekleşen programın sunuculuğunu Yahya Murat GÜLER yaptı.



Kürsüye ilk olarak Enderun Özgün Eğitimciler Derneği Başkanı Zekeriya ARSLANTÜRK gelerek misafirlere hoş geldiniz konuşması yaptı. Daha sonra kürsüye davet edilen Prof. Dr. Nabi AVCI kendi hayat tecrübelerinden hareketle adanmış öğretmen olmanın önemini anlattı.

Böyle güzide bir topluluğa hitap etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Prof. Dr. Nabi AVCI, "Öğretmenlik mesleğini seçtiğiniz için hepinizi tebrik ediyorum. Eğer erbabı tarafından hakkı verilerek yapılırsa insanlar üzerinde en müessir meslek öğretmenliktir" dedi.



Eğitimcinin en etkili olduğu yer sınıf ortamıdır diyen Nabi AVCI, başarılı öğretmenleri okullara idareci olarak atamanın bir handikap olduğunu söyledi. Prof. Dr. Nabi AVCI sözlerini şöyle sürdürdü: “Gerçekten başarılı bir öğretmense bırakınız sınıfta kalsın. Genç kuşaklara dokunabilme imkânına sahip olunan yer öğretmenliktir. Diğer eğitim bürokrasisiyle ilgili görevlerde öğrenciye dokunmak daha zordur.”



Eskişehir Maarif Kolejinden mezun olduğunu ifade eden Nabi AVCI, Eskişehir Maarif Kolejinde okurken kendileri üzerinde iz bırakan öğretmenleri zikretti. Bunlardan biri olan resim öğretmeni Cevat ÜLGER’den bahsetti. Gazi Eğitim Enstitüsünden mezun olan Cevat Hoca’nın tam anlamıyla hezarfen bir kişiliğe sahip olduğunu belirten Nabi AVCI, "Cevat Hoca çok yönlü bir insandı. Resimden mimariye, müzikten matematiğe, el sanatlarından terziliğe kadar pek çok alanda beceri sahibi bir öğretmendi" dedi. 



Nabi AVCI şöyle devam etti: “Cevat hoca tam eğitime adanmış bir hayattı. Namüsait şartlarda görev yapan bir öğretmendi. Her alanda kabiliyeti olan kişilere hezarfen denir. Cevat Hoca, hem mühendis, hem ressam, hem kültür adamı olduğu için tam bir hezarfendi. Helikopter motorlarının nasıl çalıştığını bildiği gibi, bağlama çalmasını da bilirdi. Herkesin resim yapmayı öğrenemeyeceğini söyleyen Cevat Hoca; ancak herkesin resme bakmasını öğrenebileceğini söylerdi. Bize resme bakmasını ve ondan tat almasını öğretti. 

Çalışma ziyareti için Paris’e gittiğimde Paris Modern Sanatlar Müzesini gezerken dikkatimi celbeden tablonun Bedri Rahmi Eyüboğlu’na ait olduğunu öğrendiğim zaman Cevat Hocanın bize öğretmiş olduğu resme bakma yeteneğini fark ettim. Müzik ve resim öğretmenleri illa öğrencileri o sanatları icra edecekmiş gibi bir beklentiye girmesinler. Belki bu sanatları icra etmesini öğretemeyebilirler; ancak öğrencilerine resim okuma ve müzik dinleme zevkini aşılayabilirler.



Cevat ÜLGER, çok yalnız bir öğretmedi. İçinde bulunduğu dönemde kendi frekansına uygun çok hoca yoktu. Buna rağmen Eskişehir Maarif Kolejinde tek başına iz bıraktı. Cevat Hoca çok milli bir adamdı. Halı dokur, kendi gömleğini kendisi tasarlar, Eskişehir Reşadiye camii her şeyiyle Cevat hocamızın eseridir. İstanbul Küçüksu Camii Cevat Hocanın eseridir. Cami yaptırma dernekleriyle cedelleşerek çok güzel eserler ortaya koymuştur. Kayseri’de Bürüngüz Camii onun eseridir.”



Cevat ÜLGER üzerinden adanmış öğretmen profilini anlattıktan sonra Kültür ve Milli Eğitim Bakanlığı yaptığı günlerden bahseden Nabi AVCI, eğitim ve kültür ufku üzerine değerlendirmelerde bulundu. Eğitim konusunda birilerini kıskandığımızı ifade eden Nabi AVCI, "Hep başka ülkelerin bizden daha iyi olduğunu düşündük ve onları taklit etmeye çalıştık. Oysa biz hangi konuda başarılıysak o konuda başarılı olma nedenimizi tespit ederek bunu eğitim alanına da yansıtmalıyız" dedi. 

Proje okullarının kurulma sürecinden bahseden Nabi AVCI, geçmişteki Maarif Kolejlerine benzer bir okul oluşturmak için Proje Okul fikrini ortaya attıklarını; ancak süreç içerisinde siyasi baskılarla her ilin proje okulu açma yarışına girdiğini ve büyünün bozulduğunu belirtti.



Kültür ve eğitim ilişkisinden bahseden Nabi AVCI, medeniyetlerin meydan okumalar sonucu ortaya çıktığını belirtti. Akdeniz ve Kuzey Kuşakta medeniyetlerin oluştuğuna dikkat çeken Nabi AVCI, coğrafi ve beşeri meydan okumalarla karşılaşan insanlığın kendi varlığını sürdürmek için özel gayret gösterdiğini bunun sonucunda medeniyetlerin kurulduğunu söyledi. Tropikal kuşakta yer alan ülkelerde coğrafi ve beşeri meydan okumalar olmadığı için medeniyet anlamında çok fazla bir gelişmenin olmadığını ifade etti. 

Nabi AVCI şöyle devam etti: “Medeniyetlerin büyümesi meydan okumalara bağlıdır. Kıvamında bir meydan okuma olursa orada medeniyet ortaya çıkar. O gayret medeniyete yol açar. Bazen meydan okuma çok şiddetli olursa o zaman medeniyet ortaya çıkamaz. Akdeniz'in kuzeyinde tabi ve beşeri meydan okuma baş edilebilen seviyede oldu için gösterilen ceht sonucu medeniyet ortaya çıkmaktadır. Günümüzde mücadele etmemiz gereken çevre şartları asgariye indiği için ceht etmez olduk.



Haiti sendromuna yakalandık. Her şey bizim lehimize ve meydan okuma olmadığı için bizler de ceht etmeyi ne yazık ki bıraktık. Geçmişte varlığımıza karşı var olan meydan okuma karşısında daha gayretli ve daha fedakâr davranıyorduk.



Geçmişteki idealizm şimdilerde ne yazık ki bulunmuyor. Şu an maddi imkânlar çok ilerde; ama adanmışlık ruhumuz eksik. Biz İmam Hatip Liselerini çok hazırlıksız ve popilist bir şekilde yaydık. Birden imkânlar çok genişledi. Yağ var, un var, şeker var; ama helvayı yapacak adam meselesini hafife aldık. Binalarımız var, laboratuvarımız var. Çocuklarımızın ekonomik imkânları çok güzel ama öz gittikçe zayıflıyor.



Allah’a çok şükür hep iyi insanlarla karşılaştım ve onlardan çok şey öğrendim. Problemli birini gördüğüm zaman demek ki bu arkadaşın bir Cevat Hocası olmamış, Fethi abisi olmamış dedim. Biz biliyoruz ki insan insanın gölgesinde yetişir. Bir eğitimci olarak sizin gölgenizde yetişecek insanların farkında olmanız gerekiyor."



Programın sonunda Mehmet GÜNEY ve Zekeriya ARSLANTÜRK, Prof. Dr. Nabi AVCIYA hediye takdiminde bulundular.



 

Diğer Haberler