Hazırlan Ey Kalbim! Bu Gelen Şehr-i Ramazandır

On bir ayın sultanı Ramazan geliyor.
Rahmet, bereket ve mağfiret geliyor,
Kur’an iklimi, oruç mevsimi geliyor.
Bin aydan hayırlı geceyi içinde barındıran şehr-i Ramazan geliyor.
Hazır mıyız?
 
Ay’ın nuru bir muştu taşıyor hilal suretinde.
Güneş’in ziyası bir başka haber getiriyor günde beş vakit.
Gökler ve yer emaneti yeniden devrediyor insana,
Bir kutsal yükü yeniden taşıyacak omuzlar aranıyor.
Sıyamla ve kıyamla gündüzler ve geceler, yeniden hayat buluyor,
Hayatımıza anlam geliyor,
İftarla bayram geliyor,
Ramazan geliyor.
Çarşıya, pazara bolluk ve bereket,
Şehrin sokaklarına iman ve sekinet,
Fakirin hanesine infak ve merhamet geliyor
Ramazan geliyor Ey İnsan!
Farkında mısın? 
 
Hazırlan Ey Kalbim! O muhteşem ayı karşılamaya çık.
Haydi kalk hazırlan! Bedenini zamana, ruhunu Kur’an’a ayarla.
Daha az konuş, daha çok düşün.
Ölmeden önce ölmenin hakkını ver.
Hesaba çekilmeden önce hesaba çek nefsini.
O mübarek ay gelip bayrama erdiğinde, hiçbir şey anlamadan geçiverdi çarçabuk!..
Dememek için davran şimdiden,
Dem bu demdir, dem bu dem.
 
Yanmaktır Ramazan ve Yakmaktır Günahları
Güneşin kavurucu sıcağında kızaran taşlar, nasıl yakarsa çıplak ayakları; öylece günahları yakıp yok ettiği içindir, bu ayın adı Ramazan.
Nedametle içten içe yanmak ve yakmaktır bütün günahları.
 
Arınmaktır Ramazan
Yağmurdur Ramazan, gönülleri kirlerinden arındıran bir yağmur.
Güz yağmurlarının yeryüzünü tozlardan temizleyip yıkadığı gibi, bu ay da ehl-i imanın günahlarını yıkayıp kalbini temizlediği için adı Ramazandır.
Rahmet bulutları taşır melekler, oruç ve Kur’anla yıkanır gönüller.
Müjde Peygamberimizden (s.a.s):
‘Kim inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek ihlasla oruç tutarsa annesinden doğduğu günkü gibi günahlarından temiz hale gelir.’ (Nesai)
 
Bileylenmektir Ramazan.
İmanın yenilenmesi ve Bilincin Keskinleşmesidir.
Yapılan tüm ibadetlerle; oruçla, namazla, tilavetle, infakla, itikâfla nefse karşı ruhun bileylenmesi, bilincin daha keskin hale getirilmesidir.
Dünyevileşme, bencilleşme ve bireyselleşme ile eskiyen değerlerimizin, iman, bilinç ve ibadetle taze bir ruh ve diriliş aşısıyla yenilenmesidir.
Umutları tazelemektir, bize yenilgi gibi gelen süreçlerden dersler çıkarmak ve aydınlık bir geleceğe yol almaktır.
 
Hayır ve Berekettir Ramazan
Zaman bereketlenir ramazanda ve en bereketli gece ramazanda gizlidir.
Bin ayın hayrı bir gecede toplanmıştır.
“Kim ki Kadir gecesini, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah’tan bekleyerek ibadet ve taatla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.”(Buhârî)
  
Paylaşmaktır Ramazan.
İnfakla, sadakayla ve zekatla Allah’ın üzerimizdeki nimetinin şükrünü ödemektir.
Vermenin çarpan etkisini idrak edip tüm matematik hesaplarını alt üst etmek ve iman matematiğine göre hesap yapmaktır.
Yaptığı hayrı sadece Allah için yaparak sağ elinin verdiğinden sol elinin haberdar olmamasıdır ramazan.
Komşusu açken tok yatmamaktır.
Evini, yurdunu, vatanını terk edip gelen muhacirlere sahip çıkmak ve onlara umut olabilmektir.
Başı okşanmamış bir yetim, hayır duası alınmamış bir ihtiyar bırakmamaktır.
 
Biz olmaktır Ramazan.
Benlikten geçmek, Biz’e ermektir.
Biz aynı vücudun azaları, aynı binanın tuğlaları, aynı teknenin hamuruyuz.
Deryada bir damla olduğunu bilmek ve ümmetle birlikte var olacağının bilincine yükselmektir.
Şam’dan, Bağdat’tan, Patani’den, Keşmir’den gelen sese kulak kesilmektir.  
Doğu Türkistan’dan, Arakan’dan, Afrika’dan yükselen feryada cevap vermektir.  
Dünyanın bir ucunda tırnağına halel gelse kardeşimizin, acısını yüreğinde daha yoğun hissetmektir.                    
Biz olmak, sınırları aşıp geniş ve engin bir yüreğe sahip olmaktır.
 
Oruçtur Ramazan ve Oruç Kendini Tutmaktır.
Takvaya götüren yollar kendini tutmaktan ve sakınarak hassas yaşamaktan geçer.
"Ey iman edenler. Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Ta ki müttakîler'den olasınız." (Bakara 183)
Mideni tut, Ey İnsan! Helal ve temiz rızıklarla, iftar ve sahurlarda arındır bedenini.
Kalbini tut; kibirden, nifaktan ve hasetten arındır yüreğini.
Aklını tut; tüm düşünce virüslerinden arındır zihnini.
Şehvetini tut; hevadan, hevesten arındır nefsini.
Yum gözünü; Bir burhan ile sığın Rabbine. Yusufça ve Meryemce bir iffeti kuşan.
Dilini tut, Ey İnsan!
Gıybetten, yalandan, incitmekten sakın ve tüm çirkinliklerden arındır sözlerini.
 “Sizden biriniz oruçlu olduğunda kötü söz söylemesin, fısk içine girmesin ve cahilce hareket etmesin, eğer kendisine cahilce davranılırsa "ben oruçluyum" desin. (Buhârî ve Müslim)
Elinden ve dilinden kimse zarar görmesin,
Kem gözden, kem sözden kimseler incinmesin.
Söz disiplinine sahip olmadan, argo sözleri terk etmeden yemeden içmeden kesilsen neye yarar!..    
"Yalan sözü ve onunla ameli terk etmeyen kimsenin yemesini, içmesini terk etmesine Allah'ın hiç ihtiyacı yoktur." (Fıkhu-s Sünne)
Oruç da heba olur, zayi olur, yazık olur. Nebevî bir ikazdır:
"Nice oruç tutanlar vardır ki, oruçlarından yanlarına kalan sadece açlık ve susuzluktur." (Fıkhu-s Sünne)
 
Kıyamı Artırmaktır Ramazan
Teravihle, teheccütle, nafilelerle Rabbimize kulluğumuzu ve bağlılığımızı göstermektir Ramazan.
Secdede gözyaşı dökerek günahlardan arınmanın yolunu aramaktır.
Gece sahurla bedenimizi doyurup oruca hazırlanırken, teheccütle ruhumuzu doyurarak yükselmektir.
Teravihleri, Rabbimize muhabbetin aşkıyla ikame etmektir, uzun kıyamlarla ve doyumsuz secdelerle namazın hakkını vermektir.
 
Kur’an Ayıdır Ramazan
"Ramazan ayı ki insanlara yol gösterici, hidayeti, doğruyu ve yanlışı birbirinden ayırt edip açıklayıcı olarak Kur'ân o ayda indirilmiştir.” (Bakara 185)
Ramazan, kendisinde Kur’an inen bir geceyi barındırdığı için bu kadar kıymetli.
Kadir gecesi, Kur’an kendisinde indirildiği için bin aydan daha hayırlı:
"Biz o Kur'ân'ı Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu nereden bileceksin. Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır" (Kadir 1-3)
Gönüller Kur’an’la buluşursa eşref-i mahlukat olur insan.
Bu ayda ayetler kalbimize yeniden inzal olmalı,
Aklımız ve ruhumuz tefekkürle dolmalı,
Kur’an’a aç olan gönüllerimiz, zikirle doyuma ulaşmalı,
Gökyüzünü, yeryüzünü, insanı ve zamanı dirilten o ilahi çağrıya yeniden ve daha derinden kulak vermeli, vermeli ki Kur’an kalbimize ve hayatımıza şifa olsun.
“Şüphesiz şu Kur’an Allah’ın kullarına olan bir ziyafetidir. Gücünüzün yettiği kadar Allah’ın bu sofrasından bir şeyler öğreniniz. Bu Kur’an Allah’ın sapasağlam ipi, apaçık nurudur. Fayda veren şifasıdır. Ona sımsıkı sarılanlar için bir korunaktır. Ona tabi olanları kurtarıcıdır. Kur’an çok okunmakla eskimez. Kur’an okuyun, çünkü Allah Teala onun okunan her bir harfine karşılık on katı sevap verecektir. Dikkat edin, ben ‘Elif-lam-Mim için on katı sevap verilir’ demiyorum. Elif için on katı sevap, lam harfi için on katı sevap ve mim harfi için de on katı sevap vardır.” (Terğib ve Terhib.3/276)
 
İtikâftır Ramazan
İtikâf, rabbimizin mescidinde O’na misafir olmak, mescidi Hira bilmektir.
İtikâf, uzlete çekilmek, toplumdan belli bir süreliğine soyutlanmak, tefekkür ve muhasebe ile hayatın anlamını kavramaktır.
İtikâf, dünyalık beklenti ve kaygılardan kurtularak ruhumuzu özgürleştirmektir.
İtikâf, nefsin geri çekilmesi, ruhun ileri gitmesi ve olgunlaşmasıdır.
İtikâf, özlediğimiz kulluğu ve ibadetleri duyarlı bir şekilde yaşamaktır.
İtikâf, zamanın hakkını vermek, Resulullah’ın terk edilen sünnetini ihya etmektir.
 
Ramazan Allah’a kaçıştır.
“Allah’a kaçın.” emrince batıldan Hakk’a, zulümden adalete, nifaktan infaka ve ihlasa doğru bir kaçıştır.
Bir iç yürüyüştür Ramazan, içe doğru derinleşmeyenin dışında görülen sadece çöküştür.
Gerçek hicretlerin muhaciri olmaktır Ramazan; günahtan, haramdan vazgeçiştir.  
Hidayet ve hayır yolunda bitmez bir yarıştır.
 
Fıtrat ayarlarına dönmektir Ramazan.
Yönünü arzın kalbi olan Kabe’ye çevirmek; birr’e ermek ve istikameti bulmaktır.
Aklını Kur’an’a rapteylemek, teslimiyeti artırmaktır.
Kalp ibresini kabre ayarlamak, masivadan maveraya yelken açmaktır.   
Özünü ve sözünü ilahi gündeme bağlı tutmaktır.
 
Fırsattır Ramazan ve Fırsatların Kazası Yoktur.
Affa nail olmak ve bağışlanmak için tüm kapılar açılmış ve şeytanlar zincire vurulmuşken fırsatı kaçırmak en büyük talihsizlik ve Efendimizin şiddetli ikazına muhatap olmaktır:
"Ramazan'a erişip de ondan günahları bağışlanmış olarak çıkamayanın burnu sürtülsün.” (Tirmizi)
 
Gelin bu ayda Kur’an, kalbimize bahar olsun.
Namaz bizi kılsın da, yücelten miraç olsun.
Tutsun bizi oruçlar, görünmez kalkan olsun.
Gelin tevbelerimiz, yeni bir hayat sunsun.
Ramazan bizden memnun, Rabbimiz bizden razı olsun.
 
Gelin Ey İnsanlar!
Hayat bize Ramazan, ölümse bayram olsun.