Dergiyi Okumak İçin Tıklayınız

Latîf olanın adıyla.

Hastalık, savaş, ekonomi derken, kışa ramak kalan şu günlerde en çok konuşulan, gündemden hiç düşmeyen konu, enerji; özellikle de doğal gaz. Isınmak, insanın tabii ihtiyaçlarından. Giyinmenin bir amacı da, vücudumuzun ısısını muhafaza etmek. Bir meskende, bir evde yaşamanın da bununla ilgisi var. İnsanoğlunun dizginlenemeyen ihtiraslarının maliyeti, oldukça yüksek oluyor. Tahminlerinin ötesinde ve üstünde, bireyleri, toplumları etkiliyor.

Böyle bir havada yeni sayımızla karşınızdayız. Bu ayki dosya konumuz, ezgiler. 80’li, 90’lı yıllarda İslamcı muhitlerde ortaya çıkan ve büyük bir tesir sahası oluşturan müzikal eserlere ne ad verileceği, hâlâ tartışmalı. Üretilen eserler, büyük ölçüde bu kelimeyle karşılandığı için, daha çok da mesele anlaşılsın diye konuyu bu kelimeyle ele almayı yeğledik. Söz konusu müziğin icracıları, konuyu ele alıp inceleyen akademisyenler, yazarlar ve dinleyiciler, ezgileri kendi bakış açılarından değerlendirdiler. Yirmi beş civarında isim, ezgilere dair yaklaşımını ortaya koydu.

Şunu belirtmeden geçemeyeceğim: Meseleyi bir dosya halinde incelemeye karar verdiğimizde, bu bağlamdaki çalışmaların yok denecek kadar az olduğunu gördük. Bu da bizim gözümüzde, hazırladığımız dosyanın kıymetini ve ehemmiyetini artırdı. Neredeyse kırk yıldır İslamî camianın gündeminin en üst sıralarında yer alan bir konunun ele alınmaması, üzerinde düşünülmesi elzem bir mevzudur.

Yirminci yüzyılın en büyük âlimlerinden biri olan Yûsuf Karadâvî (9 Eylül 1926, Saft Turab, Mısır-26 Eylül 2022, Doha, Katar), her fâni gibi bu dünyadaki ömrünü tamamladı, bâkî âleme göçtü. Kâmil, sâlih, âlim, âmil bir zât-ı muhterem idi. Ardında yazılı ve sözlü devasa bir miras ve külliyât bıraktı.  Allah rahmet eylesin.

Kasım sayımızda buluşmak üzere Latîf olana emanet olunuz.

Prof. Dr Mustafa Özel
Genel Yayın Yönetmeni