Adnan BALCI’yı Rahmetle Yâd Ediyoruz

Ben Dünyayı Sevemedim, Zaten Dünya da Beni Sevmedi!

Geçirdiği kalp ameliyatı sonrası bekâ âlemine irtihal eden Adnan BALCI kardeşimizi samimiyeti, fedakârlığı ve adanmışlığı ile yâd ediyoruz.

O, yaptığı her işi yüreğini koyarak yaptı.

O, Rabbine güzel hasletlerle yürüdü, bizlere de düşünce ve mücadeleleriyle çok güzel örneklikler bıraktı.

Bir konuşmasında “ Allah iman edenleri altlarından ırmaklar akan cennetlere… o manzara nasıldır çok merak ediyorum ama göreceğim inşallah, niyetim var.” diyordu, mevlâmız muradına erdirmiştir, görenlerden olmuştur biiznillah.

Tahir GÜL Ağabey, Adnan BALCI kardeşimizin vefatının ardından şunları söyledi: ”Yol yürüyüşünde karşısına çıkan her engeli ve imtihanı olgunlukla göğüsledi, bunları aşmaya çalıştı. Aşamadıysa asla geri dönmedi; bedeni, kalbi yoruldu ama o asla geri durmadı. İslami mücadelesindeki istikrarını bozmadı. Kendini eğitme ve geliştirme konusunda istikrarını korudu.

Doğruyu bulma ve yaşama konusunda hep ısrarcı oldu. O hiç şikayetçi olmadı, Rabbine şükretti, mücadelesiyle var olmayı başardı. Zamanın ve çevrenin şartlarına teslim olmadı, olumsuzlukları imtihan bildi, hiçbir şartta mücadele bilincini yitirmedi.

Çalışkandı, gayretliydi, cesurdu. Önünde duran zafer ya da tehlike hakkında net görüşleri vardı. Hiç yılgınlık ve ümitsizliğe düşmedi çünkü mücadele ve yaşamın cesur bir yürüyüş olduğunun ve bundan başka hiçbir şey olamadığının bilincindeydi.

Her ne olursa olsun ilke ve değerlerinden asla vazgeçmedi. Çalıştığı birimleri dik tutmaktan taviz vermedi.  Değerlerimize ve çalışmalarımıza güvendi ve güven verdi. Güven vermek ve güven duymak önemlidir ama verilen güveni boşa çıkarmamak daha önemlidir, Adnan bunu yaptı.

Her çalışma ve gayretin müşterek bir amaç için olduğunu unutmadı. Amacını paylaşmanın anlamını kabullenmek olduğunu hissetti. Amaçlar gelecek için yol işaretleridir, değerler ise şimdi vardır. O, amaçların saptanabileceğini ve değerlerimizin yaşanabileceğini, tutunabilir kayalar olduğunu biliyordu ve bu değerleri yaşatmak için mücadele veriyordu.

Değerlerle kontrol altına alınan amaçlara ulaşılabilmesi için misyonunu yerine getirdi ve Hakk’a yürüdü. Yaşamın nefes almak olmadığı, iz bırakmak olduğunu çok iyi biliyordu ve yaşamında bizlere izler bıraktı.

Öncülerimiz ışık gibidir, ne olduğu bilinmez ama yokluğunda onu hissedebiliriz.”

Sinema konusunda derdi olan biriydi… İnsan ve Medeniyet Hareketi bünyesinde sinema atölyesi kurdu. Bu yönüyle ilgili sinema atölyesinde beraber çalıştığı dostlarından Aşkın YILDIZ  İMH Sinema Grubu adına şunları söylemiştir:

”Sinemayı bir eğlence aracı gibi değil, insanların kalplerine doğru gönderilen Hakk mesajları olarak görüyordu ve böyle bir amaç yüklüyordu. Bu sebeple film yorumlarında insan fıtratını, Kur’an âyetlerini, dünya siyasetini çok rahat bir şekilde konuşabiliyordu. ‘Biz Müslümanlar olarak televizyonu kaçırdık, sinemayı kaçırmamalıyız’ derdi ve bu işi çok ciddiye alırdı. ‘Bizim işimiz insanlara film gösterimi yapmak değil, eğer yapacağımız iş buysa bunu biz değil başkaları yapsın. Biz, çok daha büyük işler yapmalıyız.’ Derdi. Buna yönelik olarak istişarelerde 1-3-5 yıllık planlar yapardık. Bu yüzden kendi manifestomuzu dahi yayınladık, bir sinema filmi çekme konusunda tartıştık, Mecidi’nin çekeceği ve Peygamber Efendimiz (sav)’i anlatan filmin Türkiye haklarını almaktan bahsettik. Bu yüzden bir sinema dili ve üslubu oluşturmaktan bahsettik.”

Geçmişimize sahip çıkmanın geleceğimizi aydınlatacağı bilinciyle, hayattayken Allah’ın dinine, İslamî değerlere vefalı olan Adnan BALCI kardeşimizin hatırasına vefa göstermek adına 2011 yılında Somali’de açılan su kuyusuna adı verilen Adnan BALCI kardeşimizin ismi verildi. Kendisi hayattayken de yetimleri koruyup kollardı. Adına açılan su kuyusu vesilesi ile istifade edildikçe de amel defteri açık kalacaktır Allah’ın izniyle.