İhtisas Kurumları
HAREKET SPOR KLÜBÜ

HAREKET SPOR KLÜBÜ

GENÇ HAREKET SPOR KLÜBÜ

WEB SİTESİNE GİT
Mutlu Aile

Mutlu Aile

Mutlu Aile Mutlu Çocuk Eğt. Kül. ve Day. Der.

WEB SİTESİNE GİT
Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

WEB SİTESİNE GİT
GİV

GİV

Girişimci İş Adamları Vakfı

WEB SİTESİNE GİT
İnsan Vakfı

İnsan Vakfı

İnsan Eğitimi Kültür ve Yardımlaşma Vakfı

WEB SİTESİNE GİT

Şubat'ın Bir Adı da Şehadettir.

09-02-2021

Malcolm X'den Şeyh Şamil'e kadar birçok sembol isim bu ayda şehit olmuştur.

Şubat'ın Bir Adı da Şehadettir.

Müslüman önderlerin birçoğu Şubat ayında şehit olduğu için bu ayın bir diğer adı da Şehadettir. Hasan El-Benna’dan İskilipli Atıf Hoca’ya, Metin Yüksel’den MalcolmX’e, Abbas Musavi’den Şeyh Şamil'e kadar birçok sembol isim bu ayda şehit olmuştur.
 

Şubat ayı gelince şehadet gündemli toplantılar ve programlar icra edilir. Şehitler gibi yaşamak ve Peygamberimizin imrendiği şehadet makamına kavuşmak gündemimize Şubat ayında diğer aylardan daha fazla girer. "Doğarken nişanlandığımız ölümle, cihat masasında, şehadet gömleğini giyerek nikahlanacağımız günü"* Şubat ayında daha çok arzularız.

Görsel sanatların gücü insanların iç dünyalarındaki duyguları harekete geçirmede elde ettiği başarıya dayanır. Bunun için bazı film sahneleri zihnimizde hiç unutmayacağımız, etkili izler bırakır.

Çöl Aslanı filminde Ömer Muhtar’ın idam edilirken gözlüğünün idam sehpasına düşmesi ve ardından Müslüman kadınların yaktığı ağıtlar kalbimize silinmez izlerle kazınır. Şehidin yere düşen gözlüğünü küçük bir erkek çocuğu alır, yere düşen sancağı bir başka savaşçının göğe kaldırması gibi.

MalcolmX’in vurulma sahnesindeki tüfekten çıkan saçmalar konferans salonundaki ahşap kürsüyü parçalayarak Malcolm'un göğsünü delerken bizim de ciğerimize saplanır, hiç çıkmamak üzere.

Bahattin ağabeyin kutlu bir sefere giderken kameraya gülümseyerek el sallayışını hiç unutamayız. Bütün dünyasını küçük bir poşetin içine sığdıran koca adamın poşetinde bazen bir elma, bazen bir simit; ama her zaman mutlaka bir kitap ve günlük gazete vardır. O, dertlidir. Ülkesini dertlenir, ümmet ülkesinin her köşesinin derdini taşır yüreğinde.

Eğer bir gün sahabe efendilerimizden Cafer-i Tayyar’ın şehadetini konu alan bir film çekilirse onun sancağı önce sağ eliyle sonra sol eliyle daha sonra da göğsüyle taşıdığı sahne elbet bizim için unutulmaz bir kare olacaktır.

Üstad Sezai KARAKOÇ, şehidin yere düşmesini ortalığı aydınlatan bir şimşeğe benzetir. Her şehidin yere düşmesi ortalığı bir şimşek gibi aydınlatacak, çakan şimşeğin aydınlığı ile İslam düşmanlarının kalbine korku dolarken müslüman yüreklerde yeni diriliş tohumları yeşerecektir.

"Şehid, toprağa düşen öyle bir tohumdur ki, verdiği başakta bin mü'min kalbi çarpar. Ve o başak, saf kuvvet, saf inançtır. O başağın samanı ve dikeni yoktur. Bir şehid kanı toprağa düşmesin, en kısa zamanda, o kandan bin Müslüman dirilmedikçe o toprak rahat etmeyecektir." (S. KARAKOÇ)

Bir oyuncu olduğumuz hayat sahnesinde ortaya koyduğumuz performans ölümümüzün şeklini belirliyor. Hayatlarını şehid yüceliğinde yaşayan Müslümanların final sahnesi elbette şehadet oluyor.

Şehadeti yürekten arzu etmek, ona kavuşmak için en olması gereken sebep. Zira peygamber efendimiz (s.a.v): “Allah Teâlâ’dan samimiyetle şehadeti talep eden kimse yatağında ölse de Allah onu şehitler makamına ulaştıracaktır” buyuruyor. (Ebu Davud, Müslim, Tirmizi, Nesai ve Ibnu Mace)

Dünyevi imkânların, makamın, paranın, nefsi arzuların pusuya yatıp bizi beklediği günümüzde şehadet için dünyaya bir poşet kadar değer vermemek gerekiyor.

İnsanın en değerli varlığını Allah yolunda feda edebilmesi için önce dünyalıklarını feda etmesi gerekmez mi? Malını, vaktini, heveslerini Allah yolunda feda etmeyen, her gün yeryüzüne bir kazık daha çakma derdiyle yaşayan kişinin şehadetten söz etmesi ne kadar doğrudur.

Yap(a)mayacağımız şeyleri dilimize dolamaktan Rabbimize sığınırız. Şeytanın oyunlarından, nefsimizin tuzaklarından O'na yöneliriz. Rabbimizden bizi O'nun varlığına ve birliğine şehadet eden muvahhitlerden kılmasını isteriz. Yine O'ndan bize şehidler gibi bir hayat yaşatıp bizi şehadetle katına almasını niyaz ederiz. (Amin)


(*) Hani Söz Vermiştik şiirinden bir mısra.

Diğer Haberler