İhtisas Kurumları
HAREKET SPOR KLÜBÜ

HAREKET SPOR KLÜBÜ

GENÇ HAREKET SPOR KLÜBÜ

WEB SİTESİNE GİT
Mutlu Aile

Mutlu Aile

Mutlu Aile Mutlu Çocuk Eğt. Kül. ve Day. Der.

WEB SİTESİNE GİT
Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

Enderun Özgün Eğitimciler Derneği

WEB SİTESİNE GİT
GİV

GİV

Girişimci İş Adamları Vakfı

WEB SİTESİNE GİT
İnsan Vakfı

İnsan Vakfı

İnsan Eğitimi Kültür ve Yardımlaşma Vakfı

WEB SİTESİNE GİT

YARATTIĞIN GİBİ GÖREBİLSEM

YARATTIĞIN GİBİ GÖREBİLSEM

         Sabah kalktığımda bir buhran kaplar ruhumu, içim sıkılır tekrardan yummak isterim gözlerimi. Neden mi? Basit bir sebebi var aslında lenslerimi henüz takmamış olmam. Dünya daha karanlık sanki çocuklarım daha yaramaz, işlerim tonlarca. Hâlbuki hiç biri doğru değil. Sadece net göremememin beynime gönderdiği sinyal nedeniyle, sabrımın ve tahammülümün azlığından kaynaklanan bir yanılgı… Bir an önce lenslerimi takarım ve bir ayet çınlar kulaklarımda “O sizin için kulakları gözleri ve gönülleri inşa edendir ne az şükür ediyorsunuz”   ( Mü’minun/78)   Şükrüm arza değse de az. Ya göremeseydim!                                       

       Göz… Ne kadar da önemli değil mi? Göz dediğimizde ilkin aklımıza gelen görme organımız olduğudur. Daha derin düşündüğümüzde daha çok anlarız gözün değerini. Aslında gözlerimiz ruhun dışa yansımasıdır adeta. Sevdiğimizde gözlerimiz parlar, ağladığımızda göz pınarlarımız kurur, yorulduğumuzda gözlerimizin feri söner, strese girdiğimizde gözlerimiz dalar, hislendiğimizde gözlerimiz dolar, özlediğimizde gözlerimiz arar, öfkelendiğimizde gözlerimiz döner, şaşırdığımızda gözlerimiz açılır, yorulduğumuzda gözlerimiz kapanır. Boşa dememiş şair; Gözler kalbin aynasıdır, yalan nedir bilmez onlar…

      Gözlerimiz görevini iyi yapıyor, sorun yokta ya görmek? Neden herkes aynı gözle bakar ama aynı göremez? Mesela neden Mecnun Leyla’ya deli gibi âşıkken çevresindekiler Leyla’yı çirkin bulmuş; ruha inemediklerinden olabilir mi? 

       Ya da baktıklarında iki hanımın sohbet ettiklerini görmek yerine, dedikodu ettiklerini iddia etmekte neden?  Sizce toplumsal öğrenmişlikler buna neden olabilir mi?

 Ya da zenginler arabaya ihtiyaç olarak görürken, fakirler neden lüks olarak görürler? Sosyal statü farkından olabilir mi?

     “A” Medyasının hükümetin icraatlerini görüp anlatırken “B” Medyası nasıl görmez? Çıkar ilişkilerinden olabilir mi?

Bir çöpçünün elindeki kitabı neden çöpten aldığı bir parça olarak görürüz de, okuduğu bir kitap olarak görmeyiz? Bunun nedeni ön yargılarımız olabilir mi?

    Düşünüyorum bizim suya bakışımızla Afrika’nın bakışı bir mi? Bizim ekmeğe bakışımızla Arakan’ın bir mi? Bizim annemize bakışımızla bir yetimin bakışı bir mi? Müslüman’ın geleceğe bakışıyla Ateistin bakışı bir mi?

    Gözlerimizde sorun yok aslında, gayet iyi bakıyorlar ama görmek… İşte bu bir marifet! Ne zaman ki kendi bakış açımızı eleştirebilirsek işte o zaman baktığımızla gördüğümüz bir olacak. Üzülmeyecek gözlerimiz. İşte görmek istediğimi gördüm, gösterdim diyecek.

    Hakkını verelim gözlerimizin. En doğalıyla görelim, en çıkarsızca, en katıksızca… Ve tüm nesne ve tüm insan ve tüm evren teşekkür etsin gözlerimize, Rahman’ın yarattığı şekilde görebildiğimiz için.

                                                                                                                              TAB

                                                                                                                                            16/08/2021

Diğer Makaleleri