TUNUS'TA YAPILAN DARBE KABUL EDİLEMEZ!
26-07-2021
Maalesef Tunus dış destekli çirkin bir darbeye maruz kalmıştır.

Mısır, Libya, Yemen ve Suriye’de birbirini izleyen benzer siyasal talepler artık geri dönülemez bir kararlılıkla dile getirilmişti. Tunus haricinde diğer bölgelerde 10 yıllık süreçte yaşananlara hep birlikte Şahit olduk. Söz konusu coğrafyalarda hak ve özgürlük talepleri dikta rejimler tarafından kanlı bir şekilde bastırıldı ve İslam coğrafyası kışa döndü. İki yüzlü batı, bu katliamlara karşı çıkmak yerine cuntayı ve cuntacıları destekledi. Zira hak ve özgürlük arayışlarının tamamı küresel İslami uyanış hareketlerinin bölgedeki unsurları tarafından dile getiriliyor ve İslam yeryüzündeki sömürüye karşı en güçlü dinamik olarak görülüyordu.
Şimdi Tunus’ta yaşananlar bize şunu göstermiştir ki;
Cumhurbaşkanı Kays Said’in tüm yasama, yürütme ve yargıyı, askerlerin de desteğini alarak kendisine bağlamasına karşı çıkmak adına bir açıklama yapmak ve cuntayı kınamak yerine tüm partileri Anayasaya saygılı olmaya (yani darbeyi peşinen kabullenmeye) davet ederek tahammülsüzlüğünü göstermiştir.
Maalesef Tunus dış destekli çirkin bir darbeye maruz kalmıştır.
Ancak unutulmamalıdır ki, İslam bölgenin asli unsurudur ve silinmesi mümkün değildir. Mevcut müdahaleler İslami Hareketin daha güçlü şekilde geri gelmesini asla engelleyemez.
Bu vesile ile Tunus'ta yapılan darbeyi lanetliyoruz, darbecilerin ve onlara cesaret veren iç vedış mihrakların karşısında olduğumuzu beyan ediyoruz.
Darbeler turnusol kağıdı gibidir. Herkesin gerçek yüzünü (içeride de, dışarıda da) gösterir.
İnsan ve Medeniyet Hareketi olarak Tunus halkının iktidar bileşenlerinin hususen Nahda Hareketinin yanında olduğumuzu, yerli ve uluslararası kamuoyuna ilan ediyoruz.